Seni Sana Bırakamazdım Ömer Sevinçgül’den okuduğum üçüncü kitap. Kitap genç okurlara sesleniyor. Belki kendini genç hissedenlere. Yani bana. Farklı bir üslupla kaleme alınmış. Sosyal medya aracılığıyla yapılmış yazışmalar. Bir genç kızın sorularına verilmiş cevaplar var. Sorular daha çok gençlerin gündeminde olan sorular. Cevaplar ise okunan yüzlerce kitaptan süzülmüş, gençlerin anlayışına, kelimelerine uygun yazılmış. Tripse tirip, sense sen, bense ben tarzında. Genç oldukça meraklı. Yazar ise sabırlı bir bilge. Sorular aslında bilindik. Soru sorma şekli yeni. Bazen üslupsuz. Havai. Zamane gençleri işte ne yaparsın. İşte onlardan birkaç tanesi: “Peygamberin yaşamını anlatan bir kitap okudum. Saygım azaldı… Tedirgin oldum biraz… Bizim gibi bir insan… Evleniyor, yemek yiyor, savaşıyor, alışveriş yapıyor falan.” “Dün akşam ki belgeselde bir kaplan geldi, yeni doğmuş bir yavru ceylanı yedi. Ben de isyanları oynadım tabi.” “Fırsat buldukça meal okuyorum. Dikkatimi çekti. Tanrı kendisinden söz ederken hep ‘biz’ diyor. Niye öyle? Sanki bir topluluktan söz eder gibi.” “Şeytan kötüdür, tamam. İnsanları azdırıyor, saptırıyor, bu da tamam. Hangi açıdan bakarsan bak, sadece kötülük görürsün. Peki, bu melaneti niye yok etmedi de bizim üstümüze saldı Tanrı.” Sorular uzayıp gidiyor. Siz sorulardaki üsluba takılmayın, asıl kitabı alıp cevabı okuyun derim. Cevapların çoğunu bilsem de, “ettekrarü vel ahsen” cihetinde çokça yararlandım diyebilirim. Kitap bitti ya, şimdi yazarın bir diğer kitabı elimde: Kalbinin Sahibine Emanet Ol İşte Seni Sana Bırakamazdım’dan altını çizdiğim satırlar: Yalan olma, yalın ol. * Acı cehennem dilidir, ham ruhları pişirir. * Küçüksün der, yalan söyler aynalar. Oysa büyüktür sendeki sen. * Güneşi öpsün dudakların! Yanmayı bil! Yakmayı bil! * İstemem eksik olsun! Biliyorum ki, günahların lezzeti gider dumanı kalır. Dünyada pişmanlıklar, hüsranlar, hasretler… Kabirde, ahrette azaplar, ateşler… Gelip geçici zevkler için ebedî hayatımı mahvedemem. * Seni gören gözler, toprak olur gider bir gün. * Aynada cazip suretler var ederek varlığını duyuranı unutup aynalara aşık olmuşum. Oysa kırılmaktır aynaların kaderi. Sanal sevgililer ise, bir duman misali savrulur gider. Ne kalır geriye. Hüzün, hasret, esef, nedamet. * Farklı olmak mı istiyorsun, öyleyse kendin ol. Çünkü her insan özgündür, fakat pek az insan kendisi olmayı göze alabilir. Soruların cevap bekliyor. Ruha batmış dikenlerdir sorular. Seni rahatsız ediyor. Canını acıtıyor. Çöz onları! Çözmek rahatlamaktır. Düşünmeden yaşamaksa, yaşamamaktır...

Seni Sana Bırakmazdım!Ömer Sevinçgül · Carpe Diem Kitap · 200888 okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sait Köşk