Gönderi

222 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sabahattin Ali'nin bolca iç hesaplaşmaları barındıran kitabı. Dönemle ilgili bilgi de elde ediyorsunuz. Memurlara olan bakışı bir yerdeki en üst makamdaki kişinin gözünden görmek fevkalade. Yusuf ile de acılarını paylaşıp, onun kimseye belli etmek istemediği yaralarına eşlik etmenin hissi çok hoş. Ben her yönden kitabı beğendim fakat sonunun mutlu bitmesini ölüm gerçeğiyle karşılaşmayı istemezdim. Yazar bunu istemiş üzerine bir şeyler demek güç. Son olarak dikkatimi çeken ve günümüzde de benzer olan durumu ekleyip incelememi bitiriyorum. "Biliyorum canın sıkılacak, fakat insan yavaş yavaş alışır. Gördün ya, kimsenin bir iş yaptığı yok. Mesele o odanın içinde beş on saat oturuvermekte... Lüzumsuz gibi görünür ama, bunsuz da dünya dönmüyor. Öyle ya, herhalde böyle başıboş oturmanın da bir hikmeti var. Bir bakarsın, hükümetteki işlerin hepsini eli kalem tutan iki kişi bile çevirir dersin. Lakin o kalabalık olmasa alem birbirine girer. Mesele memurların yaptığı işte değil, onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine: " Benim burada ne lüzumum var?" diyeceksin! Yanlış!.. Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın, artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde bir aksaklık çıkar..."
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,9bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.