Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

283 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Ankara ayazı
İlk karşılaşmaları her zaman çok önemsemişimdir. Ve Can Gazalcı benim 'Meyname' kitabıyla elimi öyle sıkı sıkı tutup gülümsedi ki elimi kitaptan çekemedim. Bedenimi dört duvar arasından bir odanın bomboş yatağına yorgun argın bırsaksam da zihnim bazen bir meyhanenin sol kanadında, bazen Ankara sokaklarındaydı. Ağır ağır çıktım hayatın merdivenlerini Barış'la. Sonra öyle sürprizler çıktı ki karşımıza, ayağımız takıldı zamana, yuvarlanıverdik tırmandığımız andan; tam hayatın ritmine ayak uydurdum derken başka bir hikâyeye koşturdu beni. Nefes nefeseydik yine. Yatıştık, sakinleştik derken, bu sefer başkaları ağladığı için ağladık. Hiç bıkmadık sokak sokak aramaktan kaybettiğimiz kopuk parçaları. Parçayı bulduğumuzda o artık bize uymuyorsa yama yapmadık hayatımıza. Zorla sevmedik, kimseden nefret etmedik. Anladık herkesi, her şeyi… Kendi içimizde, başkalarını da katarak çözdük meseleyi. Ölmek bile güzeldi bu kitapta. Kaybetmek bile yeni bir seçimdi. İntikam denen şey aslında ne sanattı! Belki de hayattı. Altını çize çize okudum. Cümleleri başka renge boyarken, kendi yaşımın cahilliğini aydınlattım. Meyname ile Can Gazalcı kalın yünden bir hırka örmüş okuyucularının sırtına. Tam o hırkaya tutunup göğsümü de kapatayım esmesin daha derken Yeşim durdurdu bizi Barış'la. Sakın dedi. Sakın... O an anladım. Hırka da Can Gazalcı'ydı rüzgâr da. Ankara'nın ayazı fena çarpar derlerdi. Anladım bir kez daha.
Meyname
MeynameCan Gazalcı · Edebiyatist Yayınevi · 201932 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.