Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Politika
Kitap üç ana bölüm, giriş ve sonsöz kısımlarından oluşmaktadır. Birinci bölümde şiddet, ikinci bölümde teknoloji, üçüncü bölümde ise adalet konusu işleniyor. Kitap şu önemli soru ile başlıyor: Seçme şansı verselerdi, Danimarka'da mı yoksa Suriye'de mi doğmak isterdiniz? Bu soru da kitabın temelini oluşturup bu doğrultuda ilerleme sağlanır. Şimdi bu soruyu herkes kendine sorduğunda cevapların büyük çoğunluğunun Danimarka olacağı belli. Peki, niçin Suriye veya sorunlu ülkelerde değil de Danimarka'da doğmak veya yaşamak istenir? Yine bu soruyu genelleştirip, kitabı okuyan veya bu yazıyı okuyanlar çevrelerine sorduklarında hangi cevabı daha fazla alabilirler? Ben buna benzer bazı sorular sorduğumda -Ki bunlar içinde flamalı AKPliler de var- hep aynı cevabı aldım. Kitabın giriş cümlesi bile bu kitabın okunması için yeterli. Politika önemlidir. Türkiye'de, "ben politikayı (biz genelde siyaset deriz. Şimdi birisi kalkıp efenim, onlar aynı anlama gelmez şöyle böyle farklar var diyebilir, ama konu dışı olduğu için pas geçiyorum) takip etmiyorum, ilgilenmiyorum, bana ne vb. kavramlarla politikayı kendilerine göre yok saymaya, ötekileştirmeye, görmemeye çalışsalar bile siyaset hayatın her alanında. Bundan kaçış yok. Bu politik kararlar ile mahalleler, ilçeler, iller, ülkeler yönetiliyor. Biri ya da birilerinin verdiği kararlar azınlığın, çoğunluğun veya toplumun tüm kesimlerini etkileyebiliyor. O yüzden de 'bana ne' demek birilerinin (dini, siyasi, ekonomik elitlerin) istediği cevap oluyor. Toplumlar (özelde Batı Avrupa ya da eski kıta, Türkiye dahil) aynen Amerikan toplumu gibi sünepe haline getirilmeye çalışılıyor. Bu sayede, birtakım kişi veya şirketlerin istekleri daha kolay yapılabiliyor. Örneğin, son yıllarda ölüler yürüyor ya da yürüyen ölüler adıyla dizi veya filmlerle toplumları şimdiden yürüyen metalar haline getirmenin yolları deneniyor. (Amerika'dan dünyaya yayılan bu sürüleştirmeyi topluma 'yeni format, yeni dizi, yeni gelecek, farklılık vb. çeşitli adlarla sunulur. Yine aynı şekilde ülkemizde de internet üzerinden takip edilen yabancı bir dizi kanalında da ne hikmetse hiç toplumsal olayların işlendiği konu yok veya es geçilir. Bu da ayrı bir mevzu.) Buradaki amaç politikanın tu kaka olması ile gençlik bu tür şeylerin peşinden sürüklenerek politikacıların (tabi iş adamları ve şirketler de dahil) daha uysal bir halk kitlesine istediğini yaptırabilmesinin yolu açılıyor. Bunu önlemek için politika önemli ve aktif olarak da bunun için de yer alınması hem bugün hem de gelecek açısından önemli. Peki, neden Danimarka'da ekonomik ve siyasi olarak özgürlükler daha geniş ve insanlar daha huzurluyken, Suriye'de aynısı olmuyor? Hobbes, Machiavelli bu konuda ne diyor ve günümüze uygulanabilir mi? Şiddetin şiddeti doğurmaması için adalet ne yapabilir? Adaletin olmadığı bir yerde teknoloji ile nereye gidilebilir. Genel okuyucuya hitap eden bir kitap. Anlatım dili, kavramlar, görüşler ile devlet kavramı hakkında çeşitli bilgiler verilmesi yanında kıyaslama da yapılıyor. Bir kitabın arka kapak yazısı önemlidir. Bu kitap için seçilen yazı da iyi. Hatta kitabın doğrudan alınmasını teşvik edecek nitelikte ve yeterli uzunluğa sahip. Anlatılan konular günümüz dünyasında gördüğümüz, yaşadığımız niye, niçin, neden, nasıl sorularını sorup ona göre bazen düşündüren bazen de 'aman bana ne' diyerek geçiştirilen konular. David Runciman görüşlerini bizlerle paylaşmış. Tavsiye ederim. Not: Okuduğum baskı Mayıs 2016 tarihli. 2. baskı ise 2019 tarihli. Fakat kapak tasarımları farklı. Bendeki kitabın kapağı daha güzel, dikkat çekici ve belli bir albenisi varken yeni kapak ise hiçbir şey ifade etmeyen boş, dümdüz, vasatın altı (olmaması gereken bir kapak tasarımı) bir tasarıma sahip. Ticari açıdan baktığımızda ise bu tasarımla bu kitap hiçbir şekilde dikkat çekmeden raflarda kalır. Sıcak bir yuvaya gideceği yerde yayınevi yüzünden ömrünü o raflar arasında, bir elin kendisine ulaşmasını bekleyerek geçirecek. Eğer yeni baskı ilerde olursa bu ve buna benzer kapak tasarımları (eğer bu şekilde kapak tasarımı yapmaya çok meraklılarsa, gitsinler boş duvarları karalasınlar. ) yaparak canım kitapları mahvetmesinler. Bu kitabı 26 Ocak - 2 Şubat 2020 tarihleri arasında okuyup inceleme yazısı ise 7 Şubat 2020 tarihinde 1000Kitap sitesine eklenmiştir.
Politika
PolitikaDavid Runciman · Domingo Yayınevi · 2016172 okunma
··
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.