O zamanlar onun mahkümiyetini bir amaç, ufuktaki bir hedef olarak değerlendirmiştim. O noktaya vardığımda kendime gelmeye başlayacağımı, ayaklarımın altında yeri, kaya değilse de kum ya da çakılı hissedeceğimi düşünmüştüm.
Ama hayır. Çok az şey değişti. Hala oradan oraya savruluyor, nefretimde boğuluyordum. Ve suçumda.