Kurgusu çok güzel akıcı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. İyiyi, kötüyü, empatiyi, vicdanı, merhameti, kıskançlığı, şefkati her olayda her karakterde yaşıyorsunuz. İki kardeşin hikayesi ( tabii kitap yalnız iki kardeşin hikayesini anlatmıyor) sanki Kabil ile Habil hikayesini andırıyor. Lee karakterinin Marcus Aurelius denemeler kitabından örneklerini okuyunca ( tesadüf ki önceki okuduğum kitaptı) onun iyilik ve kötülük üzerine yazdığı şu sözü yazmadan edemeyeceğim
".... Yalnız kendimize bağımlı olan şeyleri iyilik ve kötülük olarak düşünürsek, Tanrıyı suçlama ve insanlığa karşı savaşa girme konusunda kendimize karşı hiçbir hak bulamayız"
İnsanların sadece tek bir yönüne bakarak nasıl biri olduğuna karar veremezsiniz. Davranışlarının tamamına bakmak gerekir. Önemli olan o insanın toplum içinde nasıl davrandığıdır. Unutmamak gerekir ki her insanın zaafları, tutkuları vardır. Bunu fırsat bilip o kişiye yüklemek büyük bir kötülüktür.
Son söz olarak ; Sezen Aksu'nun dediği gibi masum değiliz hiç birimiz.