İran'ın, gerek Afganistan, gerekse Irak işgalleri sürecinde ve gerekse Suriye'deki çatışma sürecinde, isminde yer alan “Islam Cumhuriyeti” sıfatının gerektirdiği ilkesellik ve ahlakilikten uzak ve son derece pragmatist, reel politik davrandığı ortadadır. Tüm bu süreçleri, oluşan konjonktürden kendi ulusal çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığını söylemek maalesef haksızlık olmayacaktır.