Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bir Sayı Sadece!
Fransız ihtilalini Charles Dickens anlatımıyla buluşturan bu kitaptan bahsetmek istiyorum sizlere. İnsanlık tarihinde bu kadar derin izler bırakmış bir dönemi çok önem verdiğim bir yazarın kaleminden okumuş oldum. Bu açıdan memnunum. Ama yazmak öyle değil, bu kadar bilinen bir kitaba, hem de 457 tane inceleme yazılmışken niye bir şeyler yazalım ki! Evet sadece sert bayana kalsa, Fransa’nın tepesindeki bir giyotinin hikayesini okumuş olurduk. Neler söylenmemiş ki giyotin için, sert bayan demişler önce, hatta “milli ustura” koymuşlar adına. İyice kanıksamışlar artık, şakaya vurmuşlar işi. Baş ağrısına iyi geldiği, saçların ağarmasını önlediği, cilde özel bir zarafet verdiğini söylemişler. Örgüsünü örüp, yemeklerini yerken, toplu idam kararları onaylanmış jürilerde. Belli sayı hedefleri koymuşlar kendilerine. Hep birlikte karar verirken vicdan sorun değil nasılsa! Coşkuyla verilen bir idam kararından sonra tekrar daha büyük bir coşkuyla bu kararın bozulmasına sevinebilirler. İnsanların duyguları o kadar değişken ki, nabzı yakalamak asıl mesele. İnsanların görüşünü topluca etkilemek, tek tek ikna etmekten daha kolay sonuçta. Anne, baba, eş, çocuk, arkadaş, komşu değil bunlar. Bir sayı sadece, 50,51,52…Tarihsel olarak önemli bir dönem, ama yazıyorsam bundan değil. Neden yazmak istedim diye soracak olursanız; Lucie o duvarın kenarında bekledi ya günlerce dokundu yüreğime, yazmak istedim. Sait Faik gibi, deli olacaktım yoksa! Ben şimdiye kadar batıda bir aşkın böyle anlatıldığına şahit olmadım. Hayır, Zweig demeyin bana, bu başka! Kendi görmeden sevgilisinin görmesi için günlerce, saatlerce bir sokağın köşesinde dikilmek, hem de korkunun hüküm sürdüğü can pazarı kurulmuş sokaklarda! Böyle karşılıksız, fedakârca bir aşk Leyla ile Mecnun’a yakışırdı ve bunu en iyi Fuzuli yazardı! Yine aynı şekilde Mr. Carton’ın kendini bu aşk için feda etmesi, (Ağrı dağı efsanesindeki zindancı gibi) yüreğe dokunan başka bir detaydı. Platonik aşk ve feda yerine ne kullanabiliriz? Az önce kaça kadar saymıştık, evet bir sayıydı sadece 52!!! Başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum bu aşamadan sonra. Yazarın durduğu yer konusu benim için çok önemli. Birçok yazar; benim için ne anlatıldığı değil, nasıl anlatıldığı ve kurgu önemli dese de, nihayetinde ortaya koyduğu eserde bir yerde duruyor olması kaçınılmaz. İşte ben bu yerin neresi olduğunu kestirmeye çalışıyorum. Bazen bir karaktere söylettiği, bazen de söyletmedikleriyle, yaptıkları ve yapmadıklarıyla yazar bize doğru anlayışının ne olduğu ve kimden yana olduğunu hissettirir. O anda davranışın etik olup olmadığından bağımsız şekilde, sebep-sonuç ilişkisi veya farklı yöntemlerle kendi arka planında olan doğruyu bize aktarmak ister. Eğer sorularla sıkıştırılmaya kalkarsa, konuyu kurguya veya kahramana yükleyerek işin içinden sıyrılma şansı bulur. Bu anlamda; Fransız İhtilali gibi önemli bir tarihsel döneme ilişkin, yazarın son derece nesnel bir gözle ve edebi bir dille olayları aktardığını gördüm. İhtilal öncesi döneme ait adaletsizliği monsenyör ironisiyle etkili bir şekilde eleştirirken, ihtilal sonrası dönemin adalet ve insaniyet açısından daha beter bir hale geldiğini, insan canının her iki dönemde de ne kadar kıymetsiz olduğunu bize aktarma biçiminin tarafsız ve usta bir anlatım olduğunu düşünüyorum. İsimlendirme ve benzetmelerdeki Charles Dickens ustalığı bu eserinde de devam ediyordu yazarın. Örnek vermek gerekirse; - Söylenti zayıflığı ile köy sakinlerinin fiziksel zayıflığının benzetilmesi, - Balıkçılık ve mezar soygunculuğu benzetmesi, - Bankanın durumu ile ülkenin durumunun birbirine benzetilmesi Bu tür benzetme ve kelime oyunları beni yazara bağlayan en önemli etken, bunu paylaşmak isterim. Daha önceki kitaplarında da bu eserinde de buna şahit oldum. Bunların dışında en fazla dikkatimi çeken noktalara kısa değinmem gerekirse; - Pırıl pırıl güneşli bir günde bozuk bir paranın bayır aşağı inişi gibi çabuk, bir ışık ya da gölge geçti Carton’ın yüzünden… - Sanki kırk tane bacağı varmış gibi sık sık bacak değiştiriyordu ve her birini deniyordu… - Miss Pross’un bir özelliği (ondan önceki ve sonraki pek çok insanda olduğu gibi) söylediği bir söz kurcalandığında bunu abartmasıydı. Vb… Ayrıca, Sidney Carton ile casusun pazarlık yaptığı sahnelerde, Suç ve Ceza’daki Raskolnikov ile savcının zeka savaşının tadı vardı. Kasvet kelimesi Kasvetli Ev ve Büyük Umutlar’dan beri ilgimi çekiyor. Ama burada kullanma sayısını abartmış, bir puan kırıyorum bu yüzden. (Saydım tam 19 defa kullanmış) Belki bu abartmayı da bilinçli olarak yapmış olabilir ama bundan emin değilim. Geri kalan 9 puanda büyük bir ustalık eseri göreceğinizi düşünüyorum. En sevdiğim alıntı, acı duygusunun altındaki kederli huzurla ilgiliydi, bunu çok değerli buldum. #61778657 Son sözüm Lucie için; Daha fazla bekleme orada, sert bayan tepede bekliyor seni de… Keyifli okumalar…
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,5bin okunma
··
2.156 görüntüleme
mesut bahtiyar okurunun profil resmi
dickens ın okuduğum ilk kitabıydı ve o zamandan beri bende de yeri ayrıdır yazarın. bu kadar iyi bir yazarın külliyatını memleketimizde eksiksiz bir şekilde basan bir yayınevinin olmaması ise çok üzücü maalesef. güzel inceleme olmuş, emeğinize sağlık..
Resul Bulama okurunun profil resmi
Bende de Kasvetli Ev'in yeri ayrıdır. Ama bu eserinde de aynı tat vardı. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Keyifli okumalar :))
2 sonraki yanıtı göster
Nesrin A. okurunun profil resmi
Türk edebiyatı klasiklerini okuyayım, arada Oğuz Atay okuyayım, arada dünya klasiklerinden okuyayım, arada evde bekleyen denemelerden incelemelerden okuyayım derken derken kabardı bu seneki listem, ama Charles Dickens da ekleyeyim bari bir tane Resul Bey :) Elinize sağlık, merak ettim kitabı.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Tanıdık geldi durumunuz Nesrin hanım :)) Biz de bazen dönüp duruyoruz böyle, kesin olan bir şey var ki, artık daha fazla elemek gerekiyor. Elenmiş bir listede mutlaka Dickens olmalı bence. Katkınız için teşekkür ediyorum :))
Bu yorum görüntülenemiyor
Yusuf Demir okurunun profil resmi
Kitapin dili oldukça akiciydi, durup durup burda yazar ne demek istemiş diye dönmedim. Bu benim için oldukça önemli:) Sadece hapishaneden kaçış bölümü çok amatorceydi, kitabın yer yer gerilimi yukarıya tirmandirmaya çalışmış olması, doruk noktasında bunu yasatmamaliydi diye düşünüyorum :) Kitaptan beklentim çok yüksekti belki ondan biraz hayel kırıklığı yaşattı bana, fakat devrimin nasıl gerçekleştiği, getirileri / götürülerini gözler önüne sürmesi gayet güzeldi. Eline sağlık abi, güzel bir inceleme olmuş. Yazarin duruş yeri bakış acinida ayrıca cebime koydum ;) kullanacağım :)
Resul Bulama okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum hocam. Charles Dickens düşünmeye yer bırakmıyor, sonu önceden belli oluyor, gibi eleştiriler alıyor. Buna rağmen ben A takımı yazarlarım arasında yer veriyorum Dickens'e. Onun olaylara bakışı ve ironik dili benim için ayrı bir yere sahip ve her okuyuşumda heyecan duyduğum bir yazar. Olay örgüsü konusunda eleştirilebilir ve siz de dikkatli okumuşsunuz, iyi okurlar iyi ki varlar :))
.Z. okurunun profil resmi
Kasvet kelimesine değinmişsiniz ya ben sanmıyorum ki Dickens bu bahsi geçen 19 yerde de aynı kelimeyi kullansın, canım Türkçe’de en yakın kasvet kelimesini bulmuştur çevirmenimiz hepsini o şekilde çevirmiştir muhtemelen.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Ben de sizin gibi düşünüyorum, bu kadar sık kullanmamıştır diye ümit ediyorum. Ama bazen de yazarlar bilerek böyle tekrarlar yapabiliyorlar. Tam emin olamadım. Daha önceki kitaplarında az sayıda kullandığı için çok ilgimi çekmişti. Burada fazla bulduğumu söylemek istedim. Katkınız için teşekkür ediyorum :))
Öcü Radley okurunun profil resmi
İki kez okuduğum nadir kitaplardan, incelemeyi okuyunca tekrar okuyasım geldi :) Bu arada mr carton ve lucie beni de çok etkilemişti, batı tarzına yakışmayacak kadar içten örnekler. Kaleminize sağlık.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Dickens benim için çok önemli bir yazar. Ama yazma sebebim sizin de söylediğiniz iki karakterdeki içtenlikti. Katkınız için teşekkür ederim :))
Serdar okurunun profil resmi
Ilk defa bir incelemeden sonra kitabı okuma isteği geldi. Yüreğinize emeğinize sağlık.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Bunu duyduğuma sevindim. Teşekkür ederim Keyifli okumalar :))
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.