Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

236 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın ismini ilk olarak Uğur Canbolat’tan duymuştum. Kadim dost “Mutlaka okumalısın.” dedi. Timaş Kitap Kafe’de “Eğitimde Şefkat ve Merhamet” konulu bir programım vardı. Program arasında gördüm ki yazarımız da arkalarda oturuyor. Program sonrasında saygı ve muhabbetlerimi sunmuştum kendilerine. Aynı gün çay sohbeti esnasında Uğur yine kitaptan bahsedince, bulamadığımı söyledim. Sohbetteki Aşkın Geçgel Hanımefendi “Kitabı sizin için ayarlayabilirim.” deyince çok sevindim. Ve birkaç gün sonra kitabı hem de Şerif Aydemir ağabeyimizin imzasıyla masamda bulmuştum. Aşkın Hanım’a buradan teşekkürlerimi bir kez daha yineliyorum. Kitap deneme türünde yazılmış. Mahalli Ağın Haber gazetesinde yayınlanmış yazılardan oluşuyor. İçerik daha çok Ağın’la ilgili. Ama ben yazıları sadece Ağın’la ilintilendirmedim. Çünkü anlatılanlar bugün birçok yöre için geçerli. Yazılar duygu doluydu. Dertliydi çünkü yazan. Söylenenler üst perdeden değil. Daha çok mütevazı hallerden. Yazılanlarda özdeyişler, türkülerimiz, Ağın’ın Harput’un türküleri çokça yer bulmuş. Bazılarını okuduktan sonra açıp dinlemedim değil. Ne çok unuttuğum türkü varmış dedim. Kitabın çok yerinde yazarın hatıralarıyla karşılaştım. Biraz hayıflanmış. Geleneğin gittikçe göz ardı edilmesi yazarımızı dertlendiriyor. Yazarımızın izlenimleri insan üzerine. Yaşayış üzerine. Kültür ve sanat üzerine. Sanatçılar ve yazarlar üzerine. Şehirlerin de bir hayatı var. Doğuyorlar, büyüyorlar ve ölüyorlar. Şehrin devamını o şehrin insanları sağlıyor. Bunu da kültürle sanatla, şehre bir şeyler katmakla yapıyorlar. Terk etmekle değil. Terk edilen her şey yerinde durmuyor, gidiyor. Bu kitapta okuduğumda beni etkileyen hadise kendi kendisini yetiştiren, Ağın’lı Abdullah Lütfü Efendi’nin edinmek istediği bir kitap için İstanbul’a üç ay boyunca yürümesidir. Bir kitabın peşinden koşmak. Üstelik herhangi bir düzenli eğitim almamış, kendisini yetiştirmiş biri tarafından. Allahım nasıl bir duygu. Anlatılmaz. Yazarımızın babası çerçi. Bu sebeple o köy senin bu mezra senin dolaşıyor. Bu dolaşmalarda yazarımız da yer alıyor. Bu gezmelerde yazarımız hep gözlüyor. İnsanları, hayatı, gelenekleri, âdetleri. Ve de bunların hepsini özümsüyor. İşte bu özümsediklerinı yazılarına konu ediyor. Şehir kitaplarını seviyorum. Tanpınar’ın Beş Şehir'ini bugünlerde okudum. Ahmet Turan Alkan’ın Sivas’ı anlattığı Altıncı Şehir’ini de yıllar önce okumuştum. Şimdi gördüm Özkan Yalçın’ın Amasya’yı anlattığı Yedinci Şehri de varmış. Okumadım. Ama Amasya’yı bu yakınlarda ziyaret etmiş ve çok etkilenmiştim. Oraya yeniden gitmeyi ve birkaç gün kalmayı planlamıştım. Şimdi gitmeden önce Yedinci Şehri okumak farz oldu. Ağın’ı da merak ediyorum. Bir gün oraya Allah izin verirse yolumu düşüreceğim. Giderken yanımda Şerif Aydemir Ağabeyimizin “Yazık Olmuş Yârsız Ömrü Geçene” kitabını da yanımda götüreceğimden eminim. Şimdi okuma sıramda yazarın Ötüken'den çıkan ve kütüphanemde bulunan Mendilim Sende Kalsın ve Çiçekten Harman Olmaz kitapları var.
Yazık Olmuş Yarsız Ömrü Geçene
Yazık Olmuş Yarsız Ömrü GeçeneŞerif Aydemir · Ağın Haber Yayınları · 20095 okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.