CYRANO,
acı acı gülerek.
Âşık olmam, değil mi?
(Ciddî bir tavırla.) Seviyorum, azizim!
LE BRET
Pek güzel, ama kimi?
Hiç bahsetmemiştin de...
CYRANO
Düşün, kim olabilir?
Kimi sevebilirim?
Düşün acaba kimdir?
Elbette bilirsin ki en çirkin kadın bile,
Her yere benden önce koşup yetişen böyle Bir burunu beğenmez.
Kim acaba o halde?
Kim mi? Bu gayet basit. Yani harikulâde Biri, serapa güzel, yüzü, endamı, sesi;
(Fütur içinde.) Dünyanın en güzeli, sarışını, incesi.
LE BRET
Kim?
CYRANO
Afet olduğunu hiç bilmeyen bir afet Özentisi, cilâlı olmayan bir letafet!
Saç değil, gönüllerin tuzağıdır, o kâkül; içinde aşkın pusu kurduğu beyaz bir gül.
Tebessümünü gören ermiştir Tanrısına.
En basit hareketi bile naz ve istiğna. Venüs’ün sandalına binmesi, Diane’ın da
Çiçekli ormanlarda dolaşması yanında, Onun tahtıravanla Paris’te gezinmesi Sadece mucizedir.
LE BRET
Neydi sanki herkesi Meraktan çıldırtacak? Halbuki iş aşikâr!
CYRANO
Aşikâr değil, şeffaf!
LE BRET
Bundan da kolay ne var?
Kuzinin Magdeleine bu! Eminim...
CYRANO Evet, Roxane!