Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Bir Stephen King efsanesi! Amerika'da bir biyolojik silah üretimi tesisinde gerçekleşen küçük bir kaza ve güvenlik zaafiyeti sebebiyle %99 bulaşıcı ve % 99 da öldürücü bir grip mikrobu tesisden yayılır. Kısa bir sürede tüm Amerika'yı etkisine alarak toplu bir ölüm gerçekleşir. Hİkaye buraya kadar çok klişe aslında... Ama bu kitap tam da bu noktada benzerlerinden ayrışıyor. Öncelikle kitabın "Önsöz"ünden bahsetmek istiyorum. Kitapta 2 adet önsöz yazılmış. Biri; kitabı henüz almamış olan, kitapçıdaki okuyucuya hitaben, ikincisi ise kitabı almış olan ve okuma hazırlığındaki kullanıcıya hitaben kaleme alınmış. İkisinde de verdiği ana mesaj şu aslında: "400 sayfalık kısa versiyonu okuduysanız farklı bir akış bulmayacaksınız, sadece sahneler daha detaylı"... Önsözde neden iki versiyon olduğunu da kısaca yazmış. Kİtabı ilk olarak 1200 sayfalık şeklinde yazmış, ama yayıncıya sunduğunda bir maliyet analizi yapılmış ve 1200 sayfanın iyi kar getiremeyeceği hesaplanmış. "Git bunu kısalt da gel" demişler. Bunun üzerine King, uğraşmış didinmiş ve 400 sayfalık versiyona indirerek yayımlamış. Ama yıllar geçmiş, Stephen King ün kazanmış, para kazanmış, ve şimdi "Artık hepsinin basılmasını istiyorum" diyebilmiş. İyi ki de demiş :) Gelelim kitaba. (DİKKAT: Bundan sonrası biraz spoiler içerebilir.) Kitap 3 bölümden oluşmakta. 1. Bölüm, hastalığın ortaya çıkması ve yayılmasını, tüm ülkenin korkunç bir hastalığa kurban gitmesini anlatmakta. Bu bölüm oldukça sinirimi bozdu açıkçası. Özellikle ocak ayının ilk günlerine okuduğum ve "domuz gribi salgını"nın tüm basında yer aldığı günlerde dışarda kim hapşırsa ya da burnunu silse, istemsizce irkildim, hastalık kapıp öleceğimi sandım bir an. Bu bölümde ülkenin farklı kısımlarında birbirinden çok farklı sosyal, kültürel ve ekonomik sınıflarından pek çok insanın hikayesini ve hayatta kalma çabasını gördük. Çok fazla isim geçmesi ve kitabın tek bir baş karakter üzerine kurulmamış olması takibimi zorlaştırdı. Çoğu bölüme başlarken "bu kimdi ki?" diyerek başladım. Yine 1. bölümdeki beni en çok etkileyen bölüm 38. kısımdı. Hani bilirsiniz, 1000 kişi öldü demek dile kolaydır çoğu zaman, ama o 1000 kişinin her birinin "birey" olduğunu farketmek ve hikayesini öğrenmek daha bir etkiler insanı... Bu 38.bölüm de, pek çok insanın ölümlerini anlatan kitap içindeki ayrı bir kitaptı ve tüyleri diken diken etmeye yetti. 2. Bölüm, 1. bölümde bir şekilde hayatta kalan insanların yavaş yavaş toplanmaya başladığı kısımdı. İlk bölümde bahsi geçen tüm karakterler bir şekilde bir araya gelmeye başladılar. Bir araya geldikçe kıskançlıklar, ikili ilişkiler, aşklar nefretler doğmaya başladı. Ve bir anda kişilerin rüyalarına giren iki doğa üstü oluşum dahil oldu kitaba...Biri iyiliğin temsili Abagail ana ve diğeri ise şeytanın ve kötülüğün temsilcisi Kara Adam... İnsanlar rüyaları aracılığıyla bu iki ezeli düşmanın etrafında toplanmaya başlarlar bu bölümde. Kitabın gercekten akıcılaştığı, karakterlerin gerçekten oturduğu, siz okurken karakterilerin de geliştiği çok etkileyici bir bölüm. Yine bu bölümde yavaş yavaş "toplum" olma adımını görmekteyiz. Kitabın ana karakterlerinden bir sosyologun bilimsel açıklamaları ve öngörüleri ile "toplum" kavramı üzerinde gerçekten çok başarılı tespitler buldum kendi adıma. 3. Ve son bölüm ise iyi ve kötünün engellenemez savaşı. Bu kısım adrenalin en üst düzeyde olduğu bölümdü. İlk iki kısımda olaydan çok tasvir ağır basarken bu kısım, tasvirin minimum düzeyde tutulduğu bolca aksiyona yer verildiği bir bölüm oldu. Kİşisel yorumum şu ki, ilk iki bölümdeki derin tasvirlerden sonra bu bölüm biraz aceleye gelmiş. En az 200-300 sayfa daha olsaydı son bölüm çok daha keyifli olabilirdi. Kitabın sonunda her şey yerli yerine oturduktan sonra ise gelinen nokta "toplum"un yavaş yavaş "devletleşme" sürecine girmesi. Oldukça kısa anlatılmış ve bir kaç sayfada geçilmiş bir bölüm olmasına rağmen (ve keşke çok daha detaylı işlenseymiş) satır aralarından çok güzel mesajlar aldığım bir kısım oldu. Ve sonuç... Tanrı ve şeytanın ezeli savaşı bitmez, sadece boyut değiştirir. Ve insan oğlu? Hatalarından ders çıkardığı ne zaman görülmüş ki? NOT: Kitap bitince karakterlere çok bağlanmış olduğumu farkettim. Bitimin ardından henüz 24 saat geçmemiş ve üstüne bir kitap daha okumuş olmama rağmen hepsini özlüyorum.. Kitabın bitişi bir depresyon sebebi oldu bende)
Mahşer
MahşerStephen King · Altın Kitaplar · 20123,434 okunma
··
91 görüntüleme
Gökhan okurunun profil resmi
Serinin son kitabına yaptığım şu yorum belki yardımcı olabilir #5232934
Cem okurunun profil resmi
4 sene önce okurken hissettiğim dehşet hissinde hiç bir değişiklik yok, şu an bunu yazarken içerde odada annem hapşırdı ve içim ürperdi ...
Mithril / Nobody okurunun profil resmi
Kaç diyeceğim ama artık çok geç :)))
Muhammed Hüseyin Esin okurunun profil resmi
Mithril / Door... Teşekkürler kardeşim...
renksizkalem okurunun profil resmi
Stephan değil stephen olacak
Mithril / Nobody okurunun profil resmi
Otomatik düzeltme... Teşekkürler! Düzeltiyorum hemen.
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.