Kitap; hem adı, hem de adının altında yazan Bir İstanbul Distopyası alt başlığıyla ilgimi çekiyordu. İstanbul'la ilgili bir distopya nasıl olacak, kurbağalar bunun neresinde olacak, şehrin şu hali bile koca bir keşmekeş ve distopya gibi duruyor diye düşünüyordum hatta. Ama arka kapak yazısını okuyunca gerçekten heyecanlandım ve meraklandım. Büyük İstanbul depremi yaşanmış, İstanbul kum fırtınaları ve akıl almaz sıcaklarla boğuşan bir şehir olmuş. Sadece düşünmesi bile gerçekten korkutucu olduğu kadar ilgi çekici.
Kitapta yeni bir İstanbul ve yeni bir dünya yaratıldığı için betimlemeler doğal olarak fazla ama bu betimlemelerin anlaşılır olması benim çok hoşuma gitti.
Son dönemde okuduğum belki de en iyi distopyaydı. Gerim gerim gerildim resmen. Bu kadar iyi olacağını beklemiyordum. Sadece kitabın içinde ana hikayenin dışında bana gereksiz gibi gözüken ama aslında hikayeyi pekiştiren öyküler vardı. Bunların sayısı beni biraz sıktı. Yine de kitap gerçekten çok çok iyiydi. Kesinlikle tavsiyemdir. Okuyun, okutun.