Albert Camus’un ifadesiyle “Korku Çağı”olarak adlandırılan 20. yüzyılı en iyi özetleyen yazarlardan biridir Franz Kafka. Korkuyla hayatı boyunca hesaplaşmış olan yazar, babası Hermann ve baskıcı tutumu nedeniyle yaşadığı otorite korkusu onu hayatı boyunca onu terketmedi. Hal böyle olunca yazdığı eserlerinde ve mektuplarında otoriteye karşı duyduğu korkuyu, isyanı ve boyun eğişini dile getirdi. Nitekim “Dönüşüm” de bu eserlerden biri. Ailenin geçim yükünü yüklenmiş olan Gregor Samsa’nın bir sabah böceğe dönüşümüyle başlayan hikayede Kafka aslında aile kavramının çöküşünü ve otoritenin ezici baskısı ile beraber yabancılaşan karakterin içsel ölüme giden trajedisini kurgulamıştır. İçerisinde yaşadığı döneme ait izler bulunduran bu eseri okurken mutlaka döneme ve Kafka’ya dair araştırmalar yapmanızı tavsiye ederim. Yoksa sizin için garip ve ürpertici bir hikayeden öteye gidemeyebilir. Hatta Albert Camus de Kafka’nın Dönüşüm’ü için şunları söyler:” Eğer şaşkınlıktan ve tedirginlikten bu kadar uzak bir anlatım olmasaydı okuyucu olarak bu kadar gerilmezdik. “ Bu görüşe katılmamak elde değil. Hala arada Ceza Sömürgesi’ni okuduğum zaman hissettiğim gerginlik aklıma gelir. Eserlerini okuduğunuzda yalnızlıktan , korkudan ve acıdan yapma duvarlara toslasanızda, yazarın bu durumdaki çabalarına ve varolmak için tek kaçış yolu olan yazma serüveninde ona şahit olmak çok kıymetli. Farkındalıklı bir okumayla birlikte çıkarımlarda bulunabileceğiniz bir eser.

DönüşümFranz Kafka · Can Yayınları · 2019222,2bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.