Herkes, Osmanlı mülkünden kendisi için stratejik veya ekonomik önemi olan bölgeleri yavaş yavaş koparmaya başlamıştı. Bu dönemde Sultan II. Abdulhamid’in Almanya’ya ilgisi, bir ölçüde dengeyi sağlamaya matuf olmuşsa da, bu “dostluğun” bir Ingiliz-Fran- sız-Rus ittifakına ne kadar direnebileceği şüpheli idi. Nitekim beklenen oldu ve Fransa, Rusya ve Ingiltere’nin oluşturduğu bir ittifak gerçekleşti. Bu sırada Osmanh iç siyasetinde çok hareketli günler yaşanmaktaydı. 1908’deki Meşrutiyet’in hemen ardından ittihat ve Terakki hükümetleri birkaç defa Ingilizlere müracaat ederek yakınlaşma arayışında olmuşlarsa da, Ingilizler her defasında bir ittifaka girişmekten kaçınmışlardı. Aynı çaba Fransa ile anlaşmak için de gösterilmiş fakat bir sonuç elde edilememişti.