Sanki hayatının en önemli anı şu içinde bulunduğun anmış, en önemli insanlar şu an karşında olanlarmış gibi yaşamayı öğrenmek gerekir.
Çünkü geri kalanlar, aslında var değildirler çünkü geçmiş artık yoktur ve gelecek henüz var olmamıştır. Zamanın bu iki boyutu, aslında sadece hayali gerçeklerdir ve bunları "yüklenmekle", Nietzsche'nin "yük hayvanı" diye alay ettiği insanlara dönüşür, "olmanın masumiyeti"ni kaybederiz ve yine Nietzsche'nin tam manasıyla Stoacı bir bağlamda kullandığı tabirle "amor fati", yani gerçeği olduğu haliyle sevme kapasitemiz azalır.
Kaybedilmiş mutluluk, gelecek güzel günler derken elden kaçan şimdiki zaman, gerçek varoluşumuzun biricik boyutuyken yok olup gider.