Gönderi

Her şeyin yerli yerinde kullanılması ve işlerin bir intizam içinde yürümesi Osmanlı idaresinin üzerinde durduğu en önemli işlerdendi. Böyle bir uygulama da toplumun daha rahat bir hayat sürmesini sağlıyordu. Bu bakımdan devlet, hayatın bütün safhalarında bir disiplinin uygulanmasını istiyordu. Bu konuyu bir az daha açmak için Osmanlı döneminin bazı müesseselerinden örnekler vermek mecburiyetindeyiz. Sözgelimi Kervansarayları ele alalım. Bu müessese, yolculuk esnasında insanların geceleri konakladıkları ve istirahat ettikleri bir mekândır. Yolcuların bütün ihtiyaçlarının karşılandığı bu yerler, aynı zamanda birer sığınak yeri de olmuşlardır. Bununla beraber bunların kapıları, akşam namazından sonra kapanır. Sabaha kadar buradan kimse dışarı çıkarılmaz. Tâ ki, bütün yolcular kalkar, herkes kendi eşyasına bakıp yerinde olmayan veya çalınmış bir şeyin olup olmadığı anlaşılıncaya kadar. Kayıp bir şey yoksa ancak o zaman kapı açılır. Bu durum, bize buralarda önemli bir disiplinin varlığını hatırlatmaktadır. Aynı disiplini, bu cemiyetin çarşı ve pazar esnafında da görmekteyiz. Devamlı şekilde bunları kontrol eden bir “İhtisâb Ağası”nın varlığı, ister istemez bunların bir disiplin altına alınmasını intaç ettirmiştir. Osmanlılarda disipline öyle önem verilmiştir ki, devlet ve toplumun hangi alanını ele alırsanız alın, orada mutlaka konusu ile ilgili bir kanun ve tüzük bulursunuz. Nitekim elimizde mevcut bulunan bütün Kanunnâmelerde bu konu ile ilgili bir çok bahis mevcuttur. Özellikle teşrifatla ilgili yazılmış bulunan eserler, sözlerimizi biraz daha kuvvetlendirmektedirler.
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.