Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
184 günde okudu
Fakat biz Ahmed’i kumarda kaybettik!
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri… Birinci ağızdan Suriye, Filistin ve Hicaz’daki çaresiz çırpınışların hikayesi… Birinci Dünya Savaşı’nda, Cemal Paşa'nın (Enver-Talat-Cemal üçlüsündeki Cemal Paşa) yaveri sıfatıyla Falih Rıfkı Atay’ın anıları… Kitaba adını veren Zeytindağı, Kudüs’e hakim komuta karargahının bulunduğu tepe. Gencecik yaşamların, pırıltılı günlerini uzun yüzyıllar önce geride bırakmış bir saltanat ailesinin postu dik tutmak adına son hamleleri için, bile bile, göz göre göre ölüme gönderilmeleri... Osmanlı saltanatından yılmış, başkaldırmış ve tercihini çoktan karşı taraf için kullanmış halkların, kendilerine rağmen, binlerce kilometre öteden gelen neferlerce savunulması saçmalığı... Satır aralarında Enver-Talat-Cemal üçlüsünün çalışma şekilleri, yönetim anlayışları, birbirleri ile sorunları... Bir üst düzey askerin iki dudağı arasında hayatta kalıp kalmamalarına, sürülüp sürülmemelerine karar verilen halkların hala Osmanlı'ya bağılılığının beklenmesi ne kadar saçma, bu duruma düşen bir adalet sistemi ile Osmanlı'nın durumu ne kadar acıklı... Onbinlerce, yüzbinlerce canın bu yönetimin kararları ile "cihat" için ölüme gitmiş olması... “İnsanlık nerede kalmış?” dedirtecek cinsten bir çok hikaye… Örneğin; “…Anadolu hepimize, hınç, şüphe ve güvensizlikle bakıyor. Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu anaya, şimdi kendimizi ve pişmanlığımızı getiriyoruz. İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene: -Benim Ahmed’i gördünüz mü? diyor. Hangi Ahmed’i? Yüzbin Ahmed’in hangisini? Yırtık basmasının altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolunu gösteriyor: - Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden’e mi, Medine’ye mi, Kanal’a mı, Sarıkamış’a mı, Bağdad’a mı? Ahmed’ini, buz mu, kum mu, su mu, iskorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmed’ini görsen ona da soracaksın: -Ahmed’imi gördün mü? Hayır… Hiçbirimiz Ahmed’ini görmedik. Fakat Ahmed’in her şeyi gördü. Allah(cc)’ın, Muhammed’e (sav) bile anlatamadığı cehennemi gördü. Şimdi Anadolu’ya Batı’dan, Doğu’dan, sağdan, soldan bütün rüzgarlar bozgun haykırışarak esiyor. Anadolu; demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip çömelmiş, oğlunu arıyor. Vagonlar, arabalar, kamyonlar, hepsi, ondan, Anadolu’dan utanır gibi, hepsi, İstanbul’ a doğru, perdelerini kapamış, gizli ve çabuk geçiyor. Anadolu Ahmed’ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi onun pahasını kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan ana kartalın gözlerinde okuyoruz. Ahmed’i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, onu övündürecek bir haber verebilsek… Fakat biz Ahmed’i kumarda kaybettik!”
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20189,9bin okunma
··
63 görüntüleme
mesut bahtiyar okurunun profil resmi
Başımızdakiler bu kitabı okusaydı, askerlerimizi bu kadar kolay ölüme yollamazlardı. Kitap okumak işte bu nedenle önemli, ahmedi kaybetmemek için... Güzel inceleme oluş tebrikler...
Spinozast okurunun profil resmi
Ne garip bundan 100 yıl önce ile yaşadığımız bu ortam, siyasi koşullar ve uygulamalar ne kadar benzer . De ja vu sanki hissettiğim. İncelemenizi çok beğendim. Emeğinize sağlık.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Teşekkürler... Evet, "ders alınsa tarih tekerrür mü ederdi?", değil mi?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.