Salman Ruşti adını ilk defa doksanların başında Şeytan Ayetleri kitabının yazarı olarak duymuştum. Hakkında ölüm fetvası verilen, tüm dünyada büyük sonsasyonlara yol açan birisi olmuştu o dönemde. Aradan geçen uzun zamanda aklıma hiç gelmedi. Daha sonra okunacak kitaplar araştırırken Gece Yarısı Çocuklarına rastladım. Kitap hakkında birçok olumlu eleştiri vardı fakat daha da önemlisi yazarın Salman Ruşti olması beni bu kitabı okumaya itti. Hemen satın alıp okumaya başladım. Yedi yüz sayfalık kitap tabiri caizse elimden bırakmadan bir çırpıda bitti. Gerek hikayede geçen karakterin başından geçen bir birinden ilginç olaylar gerek yazarın bu olayları anlatırken kullandığı büyülü dil bana kitabı çok sevdirdi. Bir yandan yüz yıllık zaman diliminde Keşmir özelinde Hindistan ve Pakistan tarihi verirken diğer bir yandan da birçok fantastik olaya şahitlik ettim. Kısacası ben kitabı çok sevdim. Okumayanlara tavsiyem, geç kalmadan okunlar olacaktır.