İşgal altındaki İstanbul'un yorgun ve umutsuz halkı bir de gözlerini sabaha kanlı açmaya başlamıştı. Komiser Ali Cânib vatanseverlik ile görevi arasında sıkışıp kalmışken bir yandan da katili bulmaya çalışmaktadır. Yaşlı kadınları hedef alan katilin öldürme nedeni ise okuyucunun kanını donduruyor. Ve Elena! Ah Elena. Nasıl kurtarılacak bu memleket, güzel Elena. Ali Cânib'in yüreğini kanatlandıran kadın, gönlündeki fırtınayı dindiren kadın. . Sultan Vahdettin'in verdiği özel bir görevi de üstlenen komiser bakalım sonunda katili bulabilecek mi? Kovalamacanın at arabasıyla yapıldığı, Fransız komutanların kolluk güçlerini silahsız bıraktığı bir ortam ve ölümler. . Bölümler arasında kurguyu yansıtan küçük kare görseller ve dönemin değerli ozanlarından şiir alıntıları bulunan, otantik bir polisiye. Güzel bir lezzet katmış. Öncelikle şunu söyleyeyim oldukça yalın bir kurgusu var. Okurken yormuyor, gizemi koruyor. Hızlı ilerlediği için çabuk bitiyor. Arkada ise dönemin yaşayış biçimi yer aldığı için ayrı bir ortam düşleyerek okuyorsunuz. Polisiye severlerin bu şiirli kurguyu da tatmalarını isterim. Yazarından imzalı olması da ayrı bir kıvanç benim için.

Dersaadette Sabah CesetleriMustafa Fırat · Mühür Kitaplığı · 201635 okunma

·1 alıntı·

20 görüntüleme

Mustafa Fırat

@Kitaptenkit ·

05 Ağustos 2020 09:10

🙏🤗

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Betikevi