Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

97 syf.
10/10 puan verdi
Bana sorulan soruları eylemlerimle yanıtlamaya çalışıyorum.
Nuri Pakdil’in Otel Gören Defterler serisinin dördüncü kitabını da okudum. Kitabın ismi Simsiyah. Kitapta yine diğerlerinde olduğu gibi ağırlıkla sükûnetsizlik eleştirileri var. Şimdiki oteller Nuri Pakdil’in şikayet ettiği gibi değil. Odaya bir giriyorsun, sanki dünyayla alakan kesiliyor. Ne ayak sesi, ne insan. İşte Simsiyah kitabından altını çizdiğim satırlar: Ekmeğime söz söyletmem. Ekmeğe kötülük yapan kendine yapmıştır. Gönlü genişleten temiz hava: Buğulu ekmek. Hayattın tüm renkleri süzüle süzüle ekmekte toplanır. Kalem ekmeğe koşar; bazen, ekmek kaleme: Ayin. * Upuzun bir fetihtir aslında hayat; kendi özümüzü daha bir kavradıkça. * İnsan, kendi yitiklerinde, belki de adını doğru dürüst koyamadığı o kül’de –ki, bir kaç çıngı gene de kalmıştır- damar uçları aramalı. * Sabır, çok aranan; ama, güçlükle bulunabilen özel madde; üretimi az mı az; işin kötüsü. Sorulmasında da baştanbaşa tehlike: “Nerede kullanacaksınız, sabır istiyorsunuz ama.” * Hayatını gün gün yaşamak isteyenin omuzları çöker. * Hayatın tek günlük akışı bile, inanılmaz derecede velveleli sesler yığınağı. * Söz, duvara çarpıp geri gelen top. * Birey, ışık atomu insanın. Birey tüm ağızlarda pozitif enerji. Gemi dümeni. İnsanın, enginliğinin farkına vardığı açı. * İnsan elbette sağlam yaslanmalı: Tâ yüreğinden gerçekten kara sevdalıysa inancına. * Bana sorulan soruları eylemlerimle yanıtlamaya çalışıyorum. * Bir adım atıldı mı çünkü, bu bir adımlık ilerideki duruşta, bu adımı atmadan önceki sağlamlığınız da sizin için bir kuvvet kaynağı, bir güç kaynağı oluşturuyor. Bence özveri tüketilir, yeniden oluşturulur; adımlar böyle atılabilince. * Heyecan, insanı hiç terk etmese de; insan, heyecanı sürekli taşımaya dayanamayabilir de yani.. * Yazı, daima, bıçak sırtında yazılır; durursanız, bilirsiniz ki, o bıçak elinize saplanacaktır. * Otelin öz’ü: Gelip-geçiciliktir de. * Tırmanmaya çalıştığın dağdı: Bazen: Karyolaya oturup bakıp bakıp durduğun duvar. * Geniş beden geceler vardır. Dar etek giyinen geceler vardır. * Gürültü olunca, insan hep ertelenir. Acı çekerek, dayanarak, diş sıkarak başarıyı kucaklasanız da. İçimiz’le dışımız’ın kolkola yürüyebilmesi; yani, bizi mütemadiyen oluşturması, ancak sükûnetle mümkündür. * Emek: Tek baştacı edilmesi gereken ‘Değişmezlik’ = ‘Değer’ * Gerçeği, doğruyu aramanın en meçhul yerlerine doğru yolculuktur: Yazmak. * Ancak lâyetezelzel zihinlerde, cesaretle, dürüstlükle ilerlenebilir vicdani derinliğe.
Simsiyah
SimsiyahNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 201196 okunma
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.