Gerçekle düşün iç içe geçtiği büyülü bir aşk bu...Yıllar önce TÜYAP kitap fuarında Adnan Binyazar ile tanışma fırsatı bulmuş, bu kitabı üzerine kısa bir sohbet de etmiştim... Eşinden bahsettiğinde gözlerindeki pırıltıyı; o aşk, hüzün ve özlem dolu pırıltıyı hiç unutmadım...
Yazar bu kitabında eşine duyduğu sevgiyi, tutkuyu ve ortak anılarını, elele kanserle boğuştukları günlerde bir bir hatırlıyor ve kelimelere döküyor. 2005 Orhan Kemal Roman Ödülü kazanmış bu roman duygulu dili ile okuyanı etkisi altına alıyor. Öğretmen okulunda okuyan bir genç kız ile Anadolu'nun kuytu bir köşesine yeni atanmış Köy Enstitülü genç bir öğretmenin ilk görüşte aşkı anlatılan. Gerçekle düşün iç içe geçtiği büyülü bir aşk bu.
Seçici kurul neden ödüle layık görüldüğüne dair şöyle güzel bir açıklama yapmış:
"Eserin dramatik yapısının sağlamlığı, akıcı ve güzel Türkçesi, etkileyici, tutarlı ve yoğun anlatımının yanında, bu romanında Adnan Binyazar, kitabın ana temasında işlenen, duyarlık körleşmesine uğradığımız günümüz ortamında, sevginin çağdaş destanı sayılabilecek "Ölümün Gölgesi Yok" eseriyle, gün gün bir tükenişi yaşatırken, varlık kadar yokluğun da sonsuzluğuna inandırıyor okuru".
Romanda yaşanan aşk bundan 50 yıl öncesinde sevmenin, aşık olmanın ve aşkı yaşamanın bugüne göre ne kadar farklı olduğunu da anlatıyor bize. Günümüzde, herkesin her konuda acelesinin olduğu bu hızlı dünyada, sevgilinin gözlerini sayfalarca anlatabilecek kadar dikkatle bakmıyoruz artık birbirimize...
Kanserle savaşın uzun ve zorlu etaplarında bile tükenmeyen, hatta ölümün bile bitiremediği bu büyük aşka, büyük bir saygıyla şapka çıkarıyorum ben de...