Ana sahip çıkmak, aynı zamanda kendine sahip çıkmaktır. Dövüş anı, zihin, kalp ve beden arasında "samimiyet" denen bir birliği ifade eder."Samimi" olmak, kişinin kendi özdoğasını anlamaya çalışmasıdır. Kişinin zihni, kalbi ve bedeni arasındaki ilişkide yerini almasıdır. Bu incelikli anlayışı gerçekleştirmeye çalışırsam, düşündüğümle yaptığımı, düşünceyle eylemi bağdaştırmam mümkün olur.Hareketim, ona yüklediğim niyetle mükemmel bir uyum içine girer. Diğer yandan, eğer niyetim bulanıksa, bedenle uyumsuzluk yaşar ve hareket de bozulur.^