Notre Dame’ın Kamburu uzun zamandır okumayı planladığım bir kitaptı.Bir grup okuması kitabı öne çekmeme vesile oldu.
Victor Hugo’nun Türkçeye çevrilmiş çok az eseri var gördüğüm kadarıyla.
Çok büyük zevkle okusam da Paris üzerine verilen ayrıntıların, tarihi bilgilerin zaman zaman roman kurgusunun önüne geçtiğini, okumada zorluk yarattığını düşündüm.Bir de kent bilincinin, kent belleğinin korunması düşüncesinin daha o yıllarda bir sanat yapıtının içinde vurgulanmasına hayran kaldım.
Zaten, 1831 yılında yayımlanan Notre Dame’ın Kamburu’nu (Notre Dame de Paris) Victor Hugo, Notre Dame Katedrali’nin yıkılmasını önlemek, yenilenmesini sağlamak amacıyla yazmış.
Quasimodo ve Esmeralda’nın acı sonu yüreğimi bir kez daha burktu.