Tek Boynuzlu At (1963) okuduğum en farklı Iris Murdoch kitabıydı.Dini gönderilerin ve simgelerinin fazlalığıyla öteki romanlarından farklı olduğu da belirtilmiş eleştirmenlerce.Aklın egemen olduğu, olağan dünyadan mantığın devre dışı bırakıldığı, belirsiz ilişkiler ağının içine düşen Effingham ve Marian’ın gözünden anlatılan olaylar kitap bittiğinde bile anlaşılmazlığını korudu benim için.Sisler içinde, kasvetli gotik iki şato kaldı bu kitaptan aklımda.
Iris Murdoch’u çok severim ama bu kitabı sevemedim.
Iris Murdoch’un dilimize çevrilmiş kurgu eserlerinden sadece İtalyan Kızı kaldı okumadığım.Son zamanlarda külliyat okumalarına giriştiğim için geçmişte okuduğum kitapları da tekrar okuyorum.Özellikle çok beğendiğim kitapları okurken kaygı duyuyorum.İkinci okumalar ilk okumanın büyüsünü bozuyor.Iris Murdoch’tan Ağ’ı tekrar okuyacağım.Umarım bu kez büyü bozulmaz.