Perihan Mağden, benim çok eskilerden takip ettiğim özellikle Radikal'de iken köşe yazılarını okuduğum bir yazardı. Özgürlükçülüğü savunması, Kemalizmi putçuluk düzeyine çıkarma ideolojisine karşı çıkması, olaylara farklı açıdan bakması, günlük hadiselerin ayrıntılarını kaçırmaması gibi nedenler -her ne kadar bir çok konuda aynı görüşte olmasak da- ilgimi çekmekte önemli saiklerdendi.
Ancak zamanla kendisinin gittikçe marjinalleştiğini farkettim. Selahattin Demirtaş gibi birisine sahip çıkmasını kabul etmem mümkün olmadığı gibi (kitaba gelecek olursak) kendisinden başka herkesi eleştirmeye layık görmesi hatta ileri götürüp aynı görüşte olmadığı insanlara hakaretlere varan ifadelerle tepeden ve jakobence konuşması, kendisinin bile anladığından şüphe ettiğim kimi garip ifadeler açıkçası bende rahatsızlık uyandırdı. Kendisini malesef akut sol marjinal ve batı hayranlığı hastalığına tutulmuş görmekteyim.