Delilikle dehalık arasında delice bir fark var!Klişe bir söz vardır; ''Eğer gittikçe küfürbaz olmaya başladıysanız hayatın ne bok olduğunu anlamışsınız demektir'' diye.Dördüncü Hakan Günday kitabını bitirdikten sonra ben de diyorum ki; ''Eğer Hakan Günday okumaya başladıysanız ve sevip benimsediyseniz tebrikler,hayatın ne bok olduğunu anlamak üzeresiniz'' Sevip benimsemediyseniz de zamanı değildir henüz. Bir gün nasıl olsa seve seve seveceksiniz.Evet,bir gün varlığı ve hiçliği bir de yer altından sorgulamayı deneyeceksiniz ve ne kadar da bizden,ne kadar da kendi düşüncelerinizle uyumlu olduğunu anlayacaksınız.Tabi okursanız.Hastasını arayan bir ilaç gibidir Hakan Günday. Rahatsızlıklarınız sorguladıklarıyla paralel değilse eğer aman dikkat! Yan etki yapar,zehirler.Aynı dertlerden müzdarip iseniz ilaçtır,şifadır,iyi ki vardır.Kendisinin de dediği gibi ''Çünkü hepsinin alın yazısı aynıdır: Düşünüyorum, öyleyse, varlığımı yok edebilirim.'' Şiddetle bu nevrotik adamı her fırsatta tavsiye ediyorum.
Kitaba gelince...okuduğum diğer dört kitabında da olduğu gibi,Azil'de de konu ve kurgu çok farklı olmasına rağmen bu adamın fıtratında,hamurunda olan o rahatsızlık ve delilik yine aynı tatta.Çok tatlı,çok güzel.Azil, Türkçede, görevden almak, Arapçada da , hamileliği engellemek uğruna,kadının haricine boşalmak, anlamına geliyor.Azil'in karakteri Asil ise görevden alınmış ve insanlığı döllememesi için, dışına terk edilmiş bir karakter.Çünkü, kendisine sunulmuş olan bilgi, yetenek ve düşüncelerin ağırlığından zihni kapanan ve delirmiş olan milyonlarca haberciden biri.Delilik ile dehalık arasındaki o kıldan ince kılıçtan keskin çizgi.Kitabın adı da,baş karakterin adı da her zamanki gibi yine çok marjinal ve benzersiz...O bunu hep yapıyor.
Delirenler gerçekten de affedilmez,terk edilir.Zihnin içindeki düşüncelerden yada acıdan deliren birinin yalnızca deliliği görülür çünkü.Bu da suçu olmayan bir insana verilebilecek en büyük cezadır.Deliren bir insanın sonu,intihar değilse,linçtir diyor zaten deli yazar.Ve ekliyor ''Benzersiz zihinlerini yönetmeyi öğrenip, hayatta kalanlarsa, peygamber olarak bilinir.'' Bazen hacı hacıyı Mekke'de,deli deliyi dakkada bulmaz.Milyonlarca doğumdan sadece biri delidir,biri Asil'dir.
Milyonlarca görevliden, sadece biri, görevi yerine getirir. Milyonlarca dölden, sadece biri kutsaldır.Deliliğe yatmakla,kendini deliliğe vurmakla gerçek delilik arasında delice bir fark vardır.Son söz olarak,İnsanlık tarihi kutsal olanı anlatır.Tarih,insanlık rahmine düşmüş peygamberleri anlatır.Azledilenlerin hayatını anlatansa,Asil'in hayatıdır.Yani bu ve diğer kitaplarıdır.Çünkü hepsinin laneti aynıdır: Düşünmek. Çünkü hepsinin alın yazısı aynıdır: Düşünüyorum,öyleyse, varlığımı armağan değil,yok edebilirim!!!