Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

478 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Karacaoğlan şiiri ve hayatı üzerine yapılan güzel bir çalışma, büyük bir çaba olduğu aşikar.. Kitap Karacaoğlan'ın hayatına dair 40-45 sayfalık bir yazıyla başlıyor. Buraları okurken güzel bilgiler ediniyorsunuz ama yazıların mürekkebindeki bozukluklar acaba baştan sağma özverili olmayan bir çalışma mı gibi bir zan oluşturuyor. Biraz moral bozucu bir durum olsa da şiirlere geçince bu olumsuz hava dağılıyor. Ve kitabı kapadığınızda yazarın tüm imkanları kullandığına kani oluyorsunuz,elinden gelen bu kadarmış diyebiliriz. Şiire geçer isek, 600'e yakın şiir üstelik doğaçlama ile yazılmış. Saf bir yetenek ve yoğun duyguların bir arada bulunduğu bir insanoğlu... Elinde kağıt kalem saatlerce yaz-sil, yaz-sil şiir yazmaya çalışan ve bir türlü evet bu şiir oldu diyemeyen bizler için imrenilecek bir şahsiyet. Hani hepsi mi güzel olur diyor, gıpta ile bakıyor insan. Bazı mısraları sürekli tekrarlıyor, "Ala gözlerini sevdiğim dilber" sürekli bunu duymak biraz bıkkınlık verdi. Acaba 'alagöz' kelimesini sevmediğimden midir bilmiyorum neden sevmediğimi de bilmiyorum :) bunun dışında şiirleri okurken sıkılmıyorsunuz. Ve hepsi özel şiirler.. Şiirlerin; Koşma, Semai, Türkü, Destan gibi başlıklar altında düzenlenmesi de güzel olmuş. Duygusal açıdan şunları da söylemek gerekir: Şiirde samimiyet vardır, mübalağa vardır ama yalan yoktur.. Bir insan kendini en samimi ancak şiirle ifade eder çünkü şiirde duygularını gizleyemez, her şey dökülür kağıda 'çocuktan al haberi' misali.. Zaten kitabı okursanız göreceksiniz, düz yazı ile söylenemeyecek duygular var şiirlerde. Düz yazı ile söylenirse sapık denilesi şeyler var, o yüzden söylenemeyecek şeyler dedim. Öyleyse diyebiliriz ki şiir şairin kendini ele vermesidir bu sebeple. Şiirleri okurken heleki şiirin atmosferine kapılınca Karacaoğlan eline sazını almış siz de yanına oturmuş onu dinliyorsunuz, şair de size sırlarını, dertlerini açıyor. Arkadaş oluyorsunuz, tanışıyorsunuz ozanla. Bu açıdan bakınca Karacaoğlan'a ve 16-17 yy toplumunun kültürüne dair bilgiler ediniyorsunuz şiirlerden. Mesela, 15 yaşında bir kıza yar gözüyle bugün kim bakabilir? Bugün böyle bişey görsek sapık, sıbyancı deriz. Fakat o dönem de o kadar normal ki.. 15'inde evlenemeyen kızlarda evde kalma telaşı olduğunu da görüyorsunuz Şiirlerde. Bunları okurken çağımızın garipsediği bir durum akla gelse de aklımıza, efendimizin evlatlarınızı genç yaşta evlendirin tavsiyesi geliyor. Bugün havsalanın almadığı şeyler bunlar. Burada sorunun çağımızda olduğunu bilsem de insan yine de kabullenemiyor bunu, bu da bilmenin zayıflığı ve inanmanın güçlüğü ile açıklanabilir belkide. 15'inde sorumluluk almak sorumluluk vermek muazzam bir şey olsa gerek. Muhakkak bunun hikmetleri de var fakat bugün âlimlerimiz konuşamıyor bunları. O dönemlerin insanının kafa yapısını, realistliğini ve olgunluğunu görüyorsunuz şiirlerde. Kısaca Şiirlerde, mânevî-dini konular, savaşlar, aşk, sıla, cinsellik, kahramanlık gibi konular işleniyor sürekli. Hayatın gerçekleri etrafında dönüp duruyor. Şiirler ayrıca erkeğin tabiatı hakkında sırlar veriyor, düşünebilen kişilere. Düşünün ki bir kadının kirpiğinden etkilenebilir erkek kitaplarda bunun çokca örnekleri va. Bu erkeğin tabiatında olan birşey. Varın gerisini siz düşünün. Kadınların bu yüzden davranışlarında tertipli, muhabbetinde mesafeli, oturup kalmasında özenli olması gerektiğini anlaması ve kabullenmesi gerekiyor. Karacaoğlan aynı zamanda bir Gazi'dir arkadaşlar, Belgrad savaşında bulunmuş, şairlere göre. Dini konularda da epey bilgili okuma yazma bilmeyen şair. Burada iğneyi de çuvaldızı da kendimize batırmamız gerekiyor bu bilgi çağında.. Not: Karacaoğlan'ı lise yıllarımdan beri ismen bilmeme rağmen okumama vesile olan İsmet Özel ağabeyimin şiirinde geçen bir hadise idi: Uçtum uçuşum radarlarla işlendi Bu da geçti polis kayıtlarına (İsmet ÖZEL) Burada Karacaoğlan'ın atı Aşkar ile başından geçen bir hadiseye atıf yapıyor İsmet Özel. Kitabın başından sonuna kadar atıf yaptığı mısraların izini sürdüm ama ya kitapta yoktu ya da dalgın bir anıma geldi. Onu da bulsam tadından yemezdi, içimde kaldı diyebilirim.. Son söz: Rabbim ozanımızdan razı olsun. Ozanımızın yüreğine, bu şiirleri cönklere işleyenlerin kalemine sağlık
Karacaoğlan - Bütün Şiirleri
Karacaoğlan - Bütün ŞiirleriKaracaoğlan · Özgür Yayınları · 2018169 okunma
··
186 görüntüleme
Aydan okurunun profil resmi
Öyleyse diyebiliriz ki şiir şairin kendini ele vermesidir bu sebeple.
Oldi
Oldi
Çok güzel inceleme olmuş. 😊
Oldi okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :))
Oldi okurunun profil resmi
Kitabı okurken bir sürü notum vardı. Yorum kısmında onlar niçin kayboldu ki?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.