Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dar Odada Ömürler
İnceltilmiş bir yüzle konuşuruz ölçerek her sözümüzü Yanlış anlaşılmak kaygısıyla tedirgin ve sürekli tetikte Adımızdan bir duvarın ardına saklayıp yalnızlığımızı Saygılı bir sesle selamlarız her sabah birbirimizi Ah biz memurlar, bürolara tıkılmış insan konserveleri Özü gitmiş ömürler, ölü alışkanlıkların tutsakları. Daracık bir cam düşer payımıza görüntüsü hiç değişmeyen Gökyüzü bir sisli göldür mavisi bulutların koynunda Nazlı bir gelin gibi süzülür gün boyu dışarda. Kibrit kutusu odalarda bunalmış ve yılgın İmrenerek seyrederiz o kıyısız ülkesini özgürlüğün Birbirine benzeyen solgun düşlerle içedönük ve yorgun. Dosyalardan sinmiştir ruhumuza bu ekşimiş küf kokusu Gövdemiz masamızın şeklini almıştır, köşeli ve alçak En çok dirsek yerleri eskir giysilerimizin. Aldığımız emrin tonunda sesleriniz bir altımızdakine: -Ümit Hanım, yaşam dosyasını getirin bana Sevgi sözcüğü çizili bir yazı olacaktı içinde hani Yeri yoktur diye memuriyetin dilinde Arşive kaldırılmıştır bir Eylül gününde. Saate bakarız durmadan kör bir hareketle bilinçsiz ve bıkkın Sevilmeyen bir konuk gibi zaman oturur bileklerimizde Gitmeyi bilmez bir türlü hantal gövdesiyle gün. Konuşmaya başlarız sıkıntıdan, ilgisiz kopuk rastgele Bir avuç ölü sözü uzun uzun çiğneyip dururuz ağzımızda; Hayat pahalılığı, ev işleri, yeni alınan giysiler Hükümetin gidişi , akşamki konuklar, yemek türleri Yaramazlıkları çocukların, televizyondaki film… -Evlendik evleneli şekerim, okuyamıyorum Zaman kalmıyor ki işten, hem kitaplar da çok pahalı… Bozuk bir plak gibi günlerin bu tekdüze tekrarında Büyürken ömrümüzün güneşe çıkmamış boşlukları Öldüğünü duyarız acıyla içimizde bir yerlerde Yaşama sevinci veren o eski, o ince duyguların. Ve akşam al atlı bir şehzade gibi gelir Düştür kurtuluştur sokaktır sevinçtir… Yollar yürüyüşümüzden tanır bizi, kekeme ve aceleci Çarşılar camlara düşen ezik bakışlarımızdan. Rüzgârdan ve gün ışığından kamaşır gözlerimiz Giysilerimiz ele verir kimliğimizi, yıpranmış ve temiz. Aklımızda borçlardan ve ihtiyaçlardan sıralı yüzlerce soru Katılmadığımız bir şarkı gibi gün biterken eşiklerde Evler sıkıntımızın sürdüğü bir başka memuriyettir. 1985
Sayfa 71 - Kırmızı Kedi Yayınevi
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.