Kafka hayranları bana kızacaktır kuşkusuz lakin ben bu kitabı hiç beğenmedim, sevemedim. Daraldım, bunaldım, hiç keyif almadım. Belki de bazı kişilerin bazı yazarları hiç okumaması gerekir. Okumasa da bir şey kaybetmeyecektir. İşte bu kitap benim için öyle oldu. Son hikayeyi o kadar zorlamama rağmen yarım bırakarak kitabı noktaladım. Ben Hikaye okumayı seviyorum belki de bu nedenle bu kitabı çok kötü buldum. Kim bilir bu hikayeler içindeki bazı metaforlar bir çok şey anlatıyordur ama ben metinde bu kadar muğlaklık ve üstü örtülülüğü sevmedim, sevemedim. Kendinizi kasmayın hayat kısa ve bu kitabı okumamak okuma keyfi açısından faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Yazarın Dava ve Dönüşüm kitaplarını çok eskiden okumuştum. Onların da konuları çok güzeldi ama ben de etki bırakmadı çünkü başlangıcı iyi başlayıp bir yere bağlanmayan metinleri pek sevemiyorum. Belki birikim meselesi belki de zor metinleri anlama, anlamlandırma ve çözme kapasitesi ama ben sevemedim Kafkacığı. Bir Robert Walser da farklı yazardır ve metinleri çok sıradışıdır ama onu severek okudum mesela. Hülasa, Kafka hayranlarına keyifli okumalar diliyorum. Belki Dava ve Dönüşüm romanlarını ilerleyen yıllarda yeniden okuma yapıp tekrar değerlendiririm, kim bilir? Fakat genel kanıya aldanarak "Aaa sen Kafka okumadın mı?" Şaşkınlığına maruz kalmamak için okuma yapmamak da lazım kanımca. Kalın sağlıcakla, benden bu kadar.

Ceza Kolonisinde ve Diğer ÖykülerFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20178,5bin okunma

·

239 görüntüleme

Oğuz Aktürk

@distopikokur ·

17 Mart 2020 23:47

Pek tabii ki her yazarı sevmek zorunda değiliz, hayatımızda en sevdiğimiz kitapların başkaları tarafından hiç sevilmemesi de bence oldukça doğaldır. O yüzden Kafka'nın kendini kolay kolay açmayan metinlerine karşı bunları düşünmenizi anlıyorum. Fakat Kafka'nın Aforizmalar'ında dediği bir alıntı vardır: "Hedef var, ama yol yok; yol dediğimiz şey tereddütten ibaret." [s. 25] Kafka'nın içinde bulunduğu zamanın ruhu faşizmden beslenen bir ezicilik içerisinde gelişir. İnsan önemsenmez, insanın varlığı muğlaktır. Böyle bir ortamda aslında Kafka tamı tamına insan neyse onu yazmıştır. O yüzden Kafka'nın babasıyla olan ilişkisini anlayabilmek için Babaya Mektup kitabını, Kafka'nın ürünlerini verdiği aralıkta hakimiyet sahibi olan ve I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı'nın çocuğu olarak nitelendirilen faşizmi, insanları hegemonyasıyla ezen Gotik mimariyi, Kafka'nın yazdıklarından etkilenenlerin yazdıkları makaleleri okumadan Kafka gibi bir isme 3 puan vermek, kitabın ve yazarın amacını anlamadan verilmiş bir 3 puan oluyor. Biz kimiz ki, Kafka gibi bir adama "Kitapları okunmasa da olur..." diyebilelim?

Diğdem Abşin

@Betty_Blue ·

16 Mart 2020 09:21

Bu öyküleri okumadım. Dava ve Dönüşümü okuyalı 20 yıldan fazla oldu. Her iki romanda da kahramanın içinde bulunduğu topluma yabancılaşması ve çaresizliği beni çok etkiledi. O yıllarda okuduğum bazı kitapları hatırlamasam da Kafka romanlarını çok net hatırlıyorum. Ve şimdi iş ve özel hayatlarının rutininde kaybolmuş insanları, neden yargılandıklarını bile bilmeyen kişileri görünce Kafka’nın yüzyıl sonrasını öngördüğünü düşünüyorum. Artık Josef K. yabancısı olduğumuz bir kahraman değil ve dünyada milyonlarca Gregor Samsa var. Ayrıca Kafka eserlerinin çoğunu yayınlatmayı düşünmemiş bile bu yüzden bize eksik ya da yarım görünebilir. Biraz uzun oldu sanırım. Kusura bakmayın :)