Çok kısa bir kitap olmasına rağmen, Foucault lineer tarih ve terminolojiye kafa tutan tanımlarıyla kendine hayran bırakıyor. Deliliğin bilinmezliklerinde gezen Don Kişot’un felsefi ve nispeten ontolojik farkındalığındaki gitgellerini örneklerle bize sunan eser, Foucault’nun bana göre en keyifli izlerinden birini sunuyor.