«Bir kırlangıç, işte bir kırlangıç, bir kırlangıç» diye
bağırdı
herkes tek ses halinde, en zıtlar bile bağırdı: «Bir
kırlangıç» diye. Ve birden
hepsi sustu, kendilerini yapayalnız ve ötekilerden
kopmuş hissederek, özgürmüş gibi,
süreyle birleşmiş gibi, herkesin olan bir yalnızlıkta. Ve
o zaman
anladılar ki yalnızlıklarıdır biricik özgürlükleri, ama o da
(gözle görülmese de) korunmasızdır, yaralanabilir,
binlerce tuzak ortasında, yapayalnız.