Bir adam, bir böcek toplayıcı, denize yakın izole bir köye, kumların çok büyümüş bir köyüne gelir, evlerin çoğu, kaçınılmaz olarak kumla doldurulan bir deliğin dibindedir. Adam bu evlerden birinde misafirperverliği kabul ediyor. Gece boyunca, köy sakinlerinin garip yaşam tarzını keşfedecek. Ve sabah ayrılmak üzereyken, deliğin dibine inmesine izin veren merdivenin kaybolduğunu keşfeder. Adam bir mahkum. Şimdi tek saplantısı şu olacak: bu tuzaktan nasıl çıkabilirim? Bu çok garip bir hikaye, belki de şimdiye kadar okuduğum en garip hikaye. Birkaç karakter, küçük bir eylem, minimalist bir dekor var, ancak ilk sayfalardan kitabın sonuna kadar devam etmemizi sağlayan psikolojik bir gerilim var. Romanın tüm konusu bu soruya dayanıyor: adam kaçmayı başarabilecek mi? Nasıl? Hikaye "mahkum" gözüyle yaşar ve okuyucu zaman geçtikçe onu istila eden çeşitli duygulara tanık olur: öfke, isyan, çaresizlik, hayal kırıklığı, beklenti. Ve adam deliğinden kurtulmak için çok fazla yaratıcılık gösteriyor. Art arda güç, kurnazlık, şiddet, beceri dener ... Ve son olarak, özgürlüğün inandığı yer olmadığını keşfeder. Ancak hikayenin ana karakteri kum: kum anatomisi, kum fizyolojisi, kum psikanalizi. Kôbô Abé'nin kalemi altında canlanan bu mineral elementten hiç bu kadar iyi konuşmadık. Bazen kum insanın en iyi arkadaşı, bazen de en büyük düşmanı olarak tanımlanır. Ancak kum sihirli bir element ve gizemlerle doludur. Geçen zaman gibi. Bir insanın bir elemente karşı mücadelesinin bu hikayesinde çok sayıda yorum görebiliriz. Orada insanlık durumunun bir benzetmesini görebiliriz. Hayatın anlamı hakkında bir soru okuyabilirsiniz: gün be gün neye karşı savaşıyoruz ve neden? Tüketici toplumumuzun bir negatifini keşfedebiliriz: mutluluğun artık sahip olduğumuz veya yaptığımız şeyle değil, neden yaptığımızla bağlantılı olduğu bir yer. İçinde nevrozu ile hasta olan bir adamın, onu reddederken iyileşmesine doğru gittiği analitik bir tedaviyi görebiliriz. Sonuç olarak: bir hikaye ve beni derinden işaretleyen bir kalem.

Kumların KadınıKobo Abe · Merkez Kitap · 20082,076 okunma

·

225 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.