Schopenhauer bu kitabında insanın nesnel gerçekliğinin irade(istenç) olduğunu dile getirir. Akıl ise bu iradenin varlığına hizmet ve kılavuzluk etmek için vardır. Tüm canlıların ihtiyaçlarını tedarik edebilecek, yaşamını sürdürebilecek kadar akla sahip olması bundandır, der. Dolayısıyla insanların bilgisinin sınırlarını ihtiyaçları belirler, der. Ve insanın zihnin teorik değil, pratik amaçlar üzerine inşa edildiğini de ekler. Bitkinin nasıl ki ihtiyaç duyduğu ışığa yalnızca duyarlı olması gibi insanın da ihtiyacı olan gerçeklikleri yalnızca algılayabileceği ve bunun ötesine geçemeyeceğinden söz eder. Dolayısıyla insanın tüm gerçekliği algılayabilmesi mümkün olmadığından, insanın varoluş muammasına yönelik kesin doğru bir metafizik açıklama yapmasının da mümkün olmayacağının altını çizer.