Yazar, 1988 Pulitzer Edebiyat Ödülü alan bu eserinde; 1800'lü yıllar Amerikası'nda beyazlar ile siyahi köleler arasındaki durumu, yaşamın değerini ve ana karakterin geçmişi ile bu günü arasında ki sıkışmışlığını açıkça göz önüne sermektedir. Eser ne kadar kurgusal bir yapıda olsa da gerçeklerden tamamen kopuk olduğu kesinlikle söylenemez. Kitapta kimi ögeler var ki bunlar okuru derinden sarsabilir, okurun kendisini sorgulamasına ve empati kurmasına neden olabilir. Yapılan betimlemeler bence büyüleyiciydi. Çünkü zaman zaman kendimi kitap karakterlerinden biri olarak görmeye engel olamadım. İnsani değerlerin önemini vurgulayan eserde yazar öylesine başarılı, şiirsel ve okuru içerisine çeken bir dil kullanmış ki bu durum kitabı okumadığınız zamanlarda bile zihninizde gelecek sayfalardaki olaylar silsilesinin dönüp durmasına neden olabilir. Olayların sonu ne kadar tahmin edilebilir bir noktada buluşsa da yazarın beni şaşırtmayı başardığını söyleyebilirim. Ancak kullanılan soyut ögeler sanıyorum net bir şekilde açıklanmadığından dolayı kitabı bitirdiğinizde aklınızda sebebini bilmediğiniz kimi olayların kalması kaçınılmaz olabilir. Yine de unutulan kimi durumları hatırlatan , eşitlik prensibinin göz önünde bulundurulması gerektiğini aklımıza kazıyan sürükleyici ve severek okuduğum, tekrar okumak için can atabileceğim bir eserdi.

SevilenToni Morrison · Sel Yayınevi · 20231,452 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Emine Durhan