Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Türk edebiyatında köy gerçeklerinin edebiyata konu olması Tanzimat'la başlamış. Ebubekir Hâzım Tepeyran'ın köy romanlarının öncülerinden biri olarak sayılan Küçük Paşa'sı ilk olarak 1910 yılında yayımlanmış.Ebubekir Hâzım Tepeyran, Musul, Manastır, Bağdat, Sivas gibi pek çok ilde valilik yapmış.Mütareke döneminde içişleri bakanı olan Tepeyran, Kuvayimilliye'ye yardım ettiği gerekçesiyle, idama mahkûm olmuş, daha sonra cezası kürek cezasına çevrilmiş.Kurtuluş Savaşı'ndan sonra serbest kalarak, Sivas, Trabzon valilikleri ve iki dönem Niğde milletvekilliği yapmış. Mutlakiyeti, Meşrutiyeti ve Cumhuriyet'i yaşayan Tepeyran' Oktay Akbal'ın da dedesiymiş. İlk yayımlandığı yıllarda dikkat çekmeyen Küçük Paşa, Cumhuriyet döneminde önem kazanır ve sadeleştirilerek 1945 yılında tekrar yayımlanır. Küçük Paşa'da Anadolu'dan sütanası ( sütninesi) olmak üzere konağa annesi Selime ile henüz 40 günlük bebekken getirilen, 7.5 yıl konakta paşa gibi yetiştirildikten sonra köye dönen, köyün zorlu şartlarına uyum sağlamaya çalışan Salih'in hüzünlü öyküsü anlatılır.Romanın sanatsal olarak kusurlarını kabul eden Tepeyran asıl amacının Anadolu köylerinin manzarasını çizmek olduğunu söyler.Romanı okurken bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum ben de. Anadolu köylerinin durumunu ortaya koyarken, bir yandan da kentlilerin köye köylülüğe bakışını yansıtır. "Kapıcı Abdi Ağa bıyıklarını bükerek, Sütnine'ye, her yerde bulunmaz bir Van Kedisi gibi ta Anadolu'dan getirilen bu ineğe dikkatlice baktı, baştan ayağa süzdü..."syf 27 "...Kâmil,Ali'nin karısını karşılamak için değil, kendi işgüzarlığı ile ilgili bulunan bir yayla ineği ile buzağısını selametle konağa getirmek için gitmişti." syf 27 İlginç tanımlamalar, inek, buzağı...️ Diğer yandan köylünün devlete bakışı da çarpıcıdır. ""Devlet nedir?" Selime, böyle bayağı bir sorguya nazaran kendisinin pek ahmak zannedilmesine kızılmış gibi bir tavır aldı: "Bunu herkes bilir: Köylerden vergi, asker alır.Fakat kendisi gelmez, kuduz gibi zaptiyeleri saldırır, zift gibi yapışkan tahsildarlar gönderir." syf 36 Ve hekimlere, hekimliğe bakışı... "Hekim adı köylü kulağına bir sıhhat muhafızı gibi değil, insan suretinde bir Azrail ismi gibi geliyordu. Liva merkezlerinin bazılarında bulunan belediye hekimleri köylere ancak katil ve pek ağır yaralama gibi hadiselerde savcı ve zabıta memurlarıyla birlikte geldikleri için köylüler, hekimleri ölü hayvan leşleri üzerine konan akbabalar gibi telakki ederlerdi."syf 138 Edebiyat tarihine ilklere ilgi duyanlara tavsiye ederim.
Küçük Paşa
Küçük PaşaEbubekir Hâzım Tepeyran · İnkılap Kitabevi · 2011629 okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.