Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Güzel dil Türkçe bize/Başka dil gece bize/İstanbul konuşması/En saf en ince bize diye seslenen Ziya Gökalp de Ömer Seyfettin’e yakın görüşleri paylaşıyordu.Türkiye ‘nin ulusal dilinin İstanbul Türkçesi olması gerektiğini vurguluyor;ancak orada da iki ayrı dil bulunduğunu anımsatarak çıkar yolun konuşma dilini yazı diline dönüştürmek olduğunu savunuyordu.Batı kökenli terimlere gelince bunların hepsine hemen Türkçe karşılıklar bulunamayacağından Fransızca ya da Rusçaları yerine Arapça,Farsça olmalarını daha doğru buluyordu.Bu nedenle çağdaşlarından çoğu gibi Türkçeye değil Arapçaya başvurmuş,kültür (culture) kavramına karşılık “hars” ı, psikolojiye karşılık “ruhiyat “ ı, sosyolojiye karşılık da “içtimaiyat”ı türetmişti.Böylece giderek imparatorluğu kurtaracak siyaset diye savunduğu üçlü Türkleşmek-İslamlaşmak-muasırlaşmak sentezine koşut olarak dilde de “yeni kavramlar yüzyılın,terimler ümmetin,sözcükler milletin” diye özetlenebilecek üçlü bir formül üzerinde karar kılmıştı.
Sayfa 57
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.