Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nereden başlayayım, nasıl anlatayım hiç bilmiyorum. Fatma Aliye ve Refet unutulmazlarımın arasına girdi. Günümüzde hala kadının yeri, özgürlüğü, çalışması sorgulanırken. Can çekişen bir imparatorluğun ve ilimden ve bilimden çok islamlaşmış toplum kalıplarının arasında böyle güzel bir kadın olmak ve kadın karakteri yaratmak beni hayran bıraktı. Türk tarihinde ilk kadın yazar olarak bilinir. Kendi döneminde Halide Edip’le karşılatırılmış ve ardında kalmıştır. Benim şahsi fikrim Halide Edip’in milliyetçiliği ve cazgırlığı onu ön plana çıkarmıştır. Fatma Aliye gibi şuuru yüksek birinin ise eminim ki bu türlü kavgaya girmektense inzivaya çekildiğine (hiçbir malumatım olmasa da) yemin edebilirim. Yine şahsi fikrim Halide Edip’in ne anlattığını bilmez kitaplarındansa (iyi bir milliyetçi olarak söylüyorum bunu) Fatma Aliye’nin derli toplu kurgusu ve hiçbir kelimesi boşa sarf edilmemiş ince işçiliği ve anlatmak istediği şeyler tam manasıyla kült bir eser çıkarmış ortaya. Yaptığım küçük araştırmada Reşat Nuri Gültekin’e Çalıkuşu’nu yazmasında Refet ilham olmuş. Olmaması için bir nedende yok zaten. Günümüzde bile Refet’in hikayesini okuyan her Türk kızının ondan ilham alması gerekir. Simone’ları, Salome’ları okuduğum da beni kadını anlamaya iten feminist duygularımın gelişmesini sağlayan yazıların neden bizim coğrafyaya uğramadığına hayıflanır, neden bizim böyle kadın yazarlarımız yok diye üzülürdüm. Çünkü her şey kadının emeğiyle güzelleşecek sözüne katılıyorum. Ve kitabın sonlarında yer alan Mucip gibi karaktersiz erkeklerin günümüzde onun kat ve kat fazlası olmasına rağmen Refet gibi dik duruş gösteremeyen ve ona ‘Siz cahilsiniz’ sözünü yüzüne bir tokat gibi çarpamayan bir çok kadınımız var. ‘Siz Cahilsiniz’ sözü hem dönemin insanına hem de tüm erillere söylenmiş muazzam bir söz. Refet’in çocukluktan başlayan zor hayatını ve gayretini okuduğunuz her satırda hissederken, Refet’in güçsüz düştüğü anlarda siz el uzatmak isteyeceksiniz. Sefaletin ve açlığın toprağında yetişen bu kadın felsefeyle ve sanatla ruhunu yücelterek ayakta kalmayı başardı. Kitapta kendimce yaptığım çıkarımda Şahap Hanımefendinin aslında Fatma Aliye’nin kendisi olduğunu düşündüm. Kendini de bu yönde yetiştirmiş yazarın Şahap hanımefendinin ağzından Refet’e ve yön vermek istediği tüm kadınlarımıza aktarıyor. Şahap Hanım ne kadar Fatma Aliye’yse Refet’te o kadar Fatma Aliye’dir. Belki de Refet, Fatma Aliye’nin aldığı yolun yansımasıdır, kendisidir. Ayrıca yarattığı kadın karakterlerin hepsi güçlü ve kendi işini kendi görür, kimsenin aklına ihtiyaç duymayan sağlam karakterlerdir. Zaten işin lezzeti ve dikkatli okurun anlayacağı ince işçilikte buradadır. Romandaysa yarattığı iki erkek karakter vardır. Biri kadınlara olması gerektiği gibi davranılmasını gösteren Şule’nin dayısı, diğeri ise yukarda bahsettiğim sefil yaratık Mucip karakteri. Biri kadını çamaşır, bulaşık, yemek için yaratılmış bir varlık olarak görürken diğeri hem can olarak hem de kutsal olarak görüyor. Dönemine göre leziz yazılmış ve bize emeğin ve gayretin her şeyi başarmaya yeteceğini gösteren bu kitap, eğitimin, sanatın ve felsefenin insan ruhuna neler kattığını gösteriyor. Yine muasırlaşmamız için bize sürekli çalışmanın ve eğitimin ne demek olduğunu anlatmaya çalışan yine aynı dönemim yazarı Ahmet Mithat’ın ön sözünü bitirdiği kelimelerin aynısıyla bende sözlerimi sonlandırıyorum. “Bu tasviri okuyan erkekler, kadınlar yani babalar analar derin derin düşüneceklerdir. Hele kızlar, delikanlılar daha başka bir hale gireceklerdir. Vicdanları, namusları varsa pek çokları mağlup bir mahcubiyetle başlarını önlerine eğeceklerdir. Zira ‘Gözlerimizi kaldırırsak Refet’in o yoksul, sabırlı, başarılı yüzüne isabet ederek bizi rezil edecek’ diye korkacaklardır. Ama bunların birçokları da şu tasviri okumaktan ve seyretmekten pek büyük lezzet alacaklar, pek büyük iftihar edeceklerdir. ‘Biz de birer Refet olacağız. Yoksulluk değil çalışıp çabalama yönünden Refet olacağız,’ diyeceklerdir. ‘Aferin!’ bundan sonra, bunlar için güzel bir ses, bir övgü narası olacaktır.” 23.03.2020 Bursa
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,457 okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.