Herhangi bir biçimde ortaya çıkan duygular ve algılar, beyine yeni birer veri gibi kaydedilip, saklanmaya başlar ve daha önceki enformasyonlarla ilişkiye girerler. Böylece eski ve yeni enformasyonlar arasında ortaya çıkan bu karşılıklı etkileşme, kişilerin davranışları belirler.
Dıştan gelen ya da uyarılma yoluyla içten doğan çeşitli etkiler, sinirlerden meydana gelen ulaşım ağı ile beyne ulaşırlar.
Bu arada beynin bazı bölümleri uyarılır, bazı hormonlar salgılanır, belirli sinir hücrelerinin uyarılması ya da engelenmesi sağlanır. Daha sonra da ilk etki tepkiye herhangi bir tepki, bir cevap verilir.
İşte bu aşamalardan geçen etki-tepki sürecinin karşılıklı olarak sayısız kez yenilenmesi; düşünme, öğrenme ve unutma olayının temelidir.
Sinapslar arasında oluşan basit bilgi (enfor masyon) aktarmalarından yola çıkarak, son derece karmaşık bir enformasyon sistemine varan insan beyninin nasıl işlediğini, ancak yeni yeni anlamaya başlamış bulunuyoruz.
Beynin işleyiş yasaları tek boyutlu ve nedenselliğe dayalı bir mantıkla kavranılamayacak derece komplekstir.
Onu anlayabilmek için yeni. sibernetik yasalara gerek duymaktayız.