Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

446 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazarın Ses ve Öfke romanını yıllar önce yarım bırakmıştım. Yazar Ses ve Öfke için: “Hikâyeyi anlatabilmek, kendimi rüyadan kurtarabilmek için bu romanı beş sefer yazdım” demiştir. Böyle bir yazarın romanı Ağustos Işığı; kesinlikle zorluk derecesi yüksek bir kitap, eksik bırakılmış ve çeviri hatası gibi izlenim bırakan cümleler yıldırıyor insanı. Ağustos Işığı, Ses ve Öfke’den daha zor geldi bana… Anlatım teknikleri bakamından farklı teknikler kullanıyor ve bu tekniklerde bence çok başarılı. Roman Amerika’daki zenci sorununu; babası zenci olan beyaz tenli Christmas’ın etrafında şekilleniyor. Romanın yarısına yaklaştığınızda kurgu netleşmeye ve anlatım teknikleri de okuyucu tarafında bir çizgiye oturuyor. Kitabın tamamı eksik, devrik, anlaması güç cümlelerden oluşsa, çeviri hatası diye bir kenara atıp bırakırsınız. Öyle olması mümkün değil elbette, yazarın tarzı bu. İnsanların iç dünyasındakileri, karmaşık şekilde, süzgeçten geçirmeden ifade etmeye çalışıyor. Buna belli bir süre sonra alışıyorsunuz okuyucu olarak, lakin yine de okurken ofladığınız anlar olmuyor değil. Zinde olmalısınız, kendinizi iyi hissettiğinizde okumalısınız, öyle yaptığınız takdirde kitabın tadını alıyorsunuz. Tuhaf bir şey, çay demlemenin sırları gibi, Wlliam Faullkner’i okumanın sırları… İkisi de doğru yapıldığında alınan zevk farklı oluyor. Bizzat denenmiştir, bana güvenebilirsiniz. Lakin kimseye kitabı tavsiye edemem, o kadar cesur değilim. Şunu da biliyorum ki, bir gün okuyacaksınız, okumaya kalkacaksınız. Çünkü otoriteler, kitaba o değeri vermişler zaten. Yazar Nobel ödülü almış bir değer elbette, ödülü alırken yaptığı konuşmada ödülün “insan ruhunun daha önce yaratmadığı metinler yaratmak olan çalışmalarıma…” verildiğini düşünüyorum diyor. Yazarla ilgili olarak ayrıca bir söyleşide söylediği iki şeyi de paylaşmak istiyorum: 1- "Yazarın yalnızca sanatına karşı sorumluluğu vardır. Eğer iyi bir sanatçıysa tamamen acımasız olacaktır. Onun bir hayali vardır. Bu, ona o kadar ıstırap verir ki ondan kurtulması şarttır. Kurtulana kadar da huzur yoktur. Kitap yazılana kadar onur, gurur, terbiye, güvenlik, mutluluk bir kenara atılır. Annesini soyması gerektiğinde bile bir yazar tereddüt etmez” 2- “Kadınlar her şeyin üstesinden gelebilirler. Hatta şeytandan bile daha güçlü ve dayanıklıdırlar. Bir erkek bir kadının katlandığı şeylere katlanamaz.” Başka söze gerek yok :)
Ağustos Işığı
Ağustos IşığıWilliam Faulkner · İletişim Yayınevi · 2017249 okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.