Ve martılar evrimleştiler...
"Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi?"
Aslında ne kadar da basit: Kuşlar uçabildiği hâlde özgür olduklarını bilmezler. Acaba bizlerde yapabileceğimiz halde neleri gözümüzden kaçırıyoruz? Başarabileceğimiz halde nasıl kendimizi kısıtlıyoruz?
İnsan; önce kendisine, sonra yapabileceğine inandığı zaman önündeki bütün engelleri kaldırmış olur. Bu kitap, tamda bundan bahsediyor.
Kitap diyor ki: Dünyanın bize sunduğu nimetler sadece bizim gördüklerimizle sınırlı değildir. Sadece gözümüzü açmamız, kendimizi aşmamız gerekiyor.
Kitap bize şunu da söylüyor: Öğrenmek dünyanın en güzel şeyidir. Öğrenmenin sınırı yoktur ki sadece öğrenmeyi istemek yeterlidir. Fakat öğrenmek, özgür olmak ve başarmak için sizi dışladıklarında sakın pes etme! Mücadeleni sonuna kadar ver! Korkma ve emin ol senin gibi düşünen az da olsa insanlar vardır. Bu evrende yalnız değilsin ama unutma ki bu evrende en özeli sensin.
İnsan her daim kendini geliştirmeli ve boşa zaman geçirmemelidir. Bulunduğumuz şartlar ne kadar kötü olursa olsun, içinden çıkabileceğimiz bir ışık belirtisi vardır. Bu ışık kendi içimizdeki güçtür. Yapabileceğimize ve üstesinden gelebileceğimize inanma gücü.
Azimli olmanın yanında sabırlı olmakta önemlidir. İnsan anca azimle ve sabırla başarılı olabilir. Karşımıza çıkan her engel bize sabırlı olmayı öğretmelidir. Önümüzdeki engelleri aşmadan başarıya ulaşamayacağımızın bilincinde olmalıyız. Bu yüzden sabır şarttır.
Ve son olarak: Hiçbir şey hayal olarak görülmemeli ve hiçbir şeyden umut kesilmemeli.
Kitap diyor ki: Özgürlüğümüzün ve yapabileceklerimizin sınırı yoktur. Rakamlar ve mekânlar bizi kısıtlar.
Ben kitabın yalancısıyım, bunların hepsini kitap söyledi.
• • • • •
Kitabı bitirdikten sonra, kendimce değerlendirdiğim düşünceleri sizlerle paylaştım. Kitabın vermiş olduğu mesaj çok güzel. Herkesin okuması değil baş ucunda tutması gereken bir kitap.
Saygılarımla...