Türk edebiyatının en sevdiğim yazarlarındandır Murat Menteş. Bütün kitaplarını sevgiyle okudum. Tartışmasız bir şekilde çok farklı ve çok başarılı bir tarza sahip, özel bir yazar.
Yeraltı edebiyatının gülü Menteş’in bu kitabının iki açıdan dünyada eşi benzeri yok: Birincisi baştan sona seci sanatının kullanılması, ikincisi roman kahramanının gerçek ve şu an yaşıyor olması. Yani şöyle düşünün, kitap yayımladıktan sonra yazar ve roman karakteri beraber bir kaç farklı platformda kamera karşısında kitap üzerine konuşuyorlar. İlginç.
Romanın karakteri Göksenin Yıldırım’ın hayatı da epey bir ilginç ki Menteş bunu romana aktarıyor. Kitapta mekanlar ve zamanlar arasındaki sıçrayış hikayeye daha da inanmamızı sağlıyor. Bir anı defteri misali işliyor örgüyü. Kitabın sonundaki minik bir fotoğraf albümü ise anlatılanların gerçeklik boyutunu çok netleştiriyor.
2002 yılında Best Of Model Türkiye’ye katılıp derece yapamayan Göksenin Yıldırım’ın daha sonra uzak doğuda başka bir isimle ünlenip burda hiç tanınmaması ve hayatı boyunca yaşadığı maceraları gerçeğe sadık kalmaya çalışarak romanlaştırılmış haline “Fink” denmiş.
Kitabı bitirdikten sonra aşağıdaki linkten bu videoyu izlerseniz her şeyi daha iyi anlar ve çok daha mutlu bir sona ulaşırsınız. Okumadan izlerseniz spoiler yersiniz.
youtu.be/R0HN6dVaFbQ?si=...
Yüksekokulda felsefe eğitimi veren İhsan Oktay Anar’ın 5. kitabı olan Suskunlar, bize çok şey anlatmak istiyor. Fakat bunları üstü kapalı, mecazi ve metafor yöntemleriyle anlatıyor. O halde İhsan Oktay Anar’ın suskunları bize anlatmak istiyor, kısaca analiz edelim.
Suskun, Mevlana hazretlerinin lakabı ve aynı zamanda ölüler anlamına gelir.