Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

108 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Denemeleriyle sık karşılaştığımız Cicero MÖ 106 ve MÖ 43 yılları arasında yaşamış Romalı büyük devlet adamı ve bir düşünürdür. Gençliğinde hukuk eğitimi alan Cicero bunu felsefe eğitimiyle taçlandırmıştır. Yaşamı boyunca devlet içinde çeşitli görevler yapmıştır. Roma, toplum düzeni ve devlet ile ilgili konuşmalarıyla her çağın insanını etkilemeyi başarmıştır. Hatta halk önünde sergilediği üstün hitabeti ile “vatanın babası” (Pater Patriare) ünvanı almıştır. Büyük düşünür Dostluk Üzerine adlı kitabı Platon’dan esinlenerek diyalog şeklinde yazmıştır. Bu diyalogların başkonuşmacısı Gaius Laelius, Quintus Mucius Scaevola ile Gaius Fannius’un isteği üzerine “Dost ve Dostluk” konularını anlatmaktadır. Sohbet şeklinde devam eden eser, kısa ama bir o kadar anlamlı. Cümleleri o kadar etkileyici ve güzel ki alıntı yapmak istediğimizde sayfanın tamamını almamız gerekebilir. Peki neden deneme türünde yazmış bu kitabı? Deneme, yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Cicero düşüncelerinin tamamını kurgudan uzak en iyi bu şekilde aktaracağını düşünmüş olsa gerek, bu türde birçok kitap yazmıştır. Cicero kitapta dostluğun neredeyse her noktasına değinmiş diyebiliriz. Eskiden dost olduğunuz daha sonra görüşmedikleriniz, dost zannedip aslında dost olmadıklarınız, iş hayatında dostluk, yaşılıkta dostluk, yeni dostluklar... Bunun yanında dostumuzu seçerken nelere dikkat etmeliyiz, kendimizden neler vermeliyiz, karşımızdan neler beklemeliyiz gibi soruların cevabını da bu kitapta bulmak mümkün. Biraz Cicero’nun bu öğütlerinden bahsetmek istiyorum. Mesela iyi bir dostluğun yalnızca iyi insanların arasından çıkmasının mümkün olabileceğinden (s.37),aslında dostluk sandığımız bazı ilişkilerin ihtiyaç veya muhtaçlık ilişkisi üzerinden olabileceğinden (s.51) bahsediyor. Çürük bir elma olarak sağlam elmalarını ne kadar hak ediyor olabiliriz? İyi bir dost bulabilmek için önce kendimiz erdemli ve dürüst olmalıyız ki “sağlam elmaları” bulabilelim. Bunun yanında gereksiz,hak etmeyen insanlara da asla değer vermememiz gerektiğinin vurgusunu yapıyor. Ayrıca kendimizce fedakarlık olarak gördüğümüz bazı davranışlara şu cümleyle değiniyor: “Bir suçu dostun uğruna işlemiş olsan bile, bu durum işlediğin suçu haklı kılmaz.” (s.57) Bu cümlenin üstüne birçok şey söyleyebileceğiniz türden olduğunu düşünüyorum. Fedakarlık olarak gördüğümüz, günün birinde “Ben senin için bunu bile yaptım.” diyebileceğimiz şeylerin hepsi doğru şeyler mi? Dostumuz için gerçekten her şeyi yapmalı mıyız? gibi soruları bana düşündürdü. Cicero dostluktan bu kadar bahsederken “Menfaat”den bahsetmese olmazdı. Bilgelerin dostluğundan bahseden Cicero tabiki dostluğun menfaatten önce gelmesi gerektiğini düşünüyor (s.71) “Her zaman omzunda ağlayabileceğimiz kişi olan dost, yeri geldiğinde acımasız olup gerçekleri de söylemeli” diyor “Ancak doğruyu dostundan bile işitemeyecek kadar doğruluğa kulak tıkamış insandan hayır gelmez.” (s.105.) Ve kitabı bitirirken kişinin sahip olması gereken “Erdem”e tekrar tekrar vurgu yapan Cicero’ya en yakın arkadaşının ölümü sorulduğunda ise: “Bunca yaşanmışlık ve hatıralar onunla birlikte ölmüş olsaydı dostumun ölümüne asla dayanamazdım. Ama izler, hatıralar ölmüyor, hatta hatırladıkça daha çok büyüyor.”(s.117) yanıtını veriyor. Bazı insanların kitapları asırlar sonra boşuna okunmuyor.
Dostluk Üzerine
Dostluk ÜzerineMarcus Tullius Cicero · Alfa Yayınları · 20172,434 okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.