"En güçlü büyülerimiz sözlerimizdir.. Hem inciten hem de iyileştiren sözlerimiz."Albus dombledore
Geç gelen mutluluk bazen insana çocukluğunu hatırlatabilir. İşte bu seriyede başlamak aslında içimdeki çocuğa fısıldamaya yönelik bir arayış oldu desem yalan olmaz. Yıllardır okunmaktan çekindiğim ve birazda olsa çocuksu diyerek küçümsediğim bu seriye yıllar sonra başlama kararı aldım. Seriye başladıktan sonra cümlemin başında dediğim gibi içimdeki çocuğa ulaşma çabası içimde oluştu ve kendimi bambaşka bir serüvenin içinde buldum. 7 kitap ve 7 muhteşem hikaye beni kelimenin tam anlamıyla büyüledi. Hayatın itip kaktığı insanların dışladığı bir çocuğun serüvenine en ince ayrıntısına kadar tanık olmak ve onunla birlikte gerçekten hangi yaşta olursak olalım büyüme hissi bu durum gerçekten bu serinin bence en paha biçilemez olgusu oldu benim için. Serinin gerek yan karakterleri gerek ana karakterleri o kadar insanı farklı duygu seline boğuyor ki sanki kendinizi kitaptaki yeni bir karaktermiş gibi hissedip onların duygularına kapılıp gidiyorsunuz. Okurken gerçekten içimde büyük pişmanlıklar yaşadım böyle büyülü bir evrenle ben neden daha önce tanışmadım diye. Çünkü insana hangi yaşta olursa olsun çok büyük dersler veren bir seri olmuş ve Ölüm yadigarları bütün seriyi birleştiren büyük bir köprü görevi görerek bu muhteşem yolculuğa çok güzel bir nokta koymuş. “her şey yolundaydı” cümlesiyle biten bir seri ve insanın içinde kalan burukluk ile kitabı bitirmek....