Gönderi

Nasıl olduysa laf Olga İvinskaya’ya gelmişti. Erenburg, Pasternak’ ın son yıllarda sevdiği kadın diye bahsetti ondan. Sen de biliyordun İvinskaya’yı, şöyle demiştin: “Bir keresinde bana olağanüstü aşk şiirleri okumuştu Pasternak. Onu dinlemeyi çok severdim. O zaman bahsetti bana Olga’dan. Şimdi tekrar onun yüzünden hapiste...” “Evet, hâlâ çalışma kampında. Kızı defalarca annesinin af edilmesini istedi, ama kadın Pasternak’ın el yazmalarını yurtdışına çıkarmakla kanuna karşı gelmişti. Çok büyük paralar aldı yaptığı bu işin karşılığında..." Anlamakta zorluk çekiyorum. Nasıl oluyor da Sovyet yasaları yazarın istediği yerde kitabını bastırmasını yasaklayabiliyor?! Yeteneği köle yapan nasıl bir yasa bu böyle? Pasternak bir dâhi. Bunu ben de biliyorum, siz de. Bunu bilmeyen, anlamayan ya tek hücreli bir yaratık ya da gelişim düşmanıdır! Dahilik gelinlik gibi sandıkta saklanacak bir şey değildir!” “Evet, evet, doğru. Moskova’da birisi için bir şeyler yapabilmek iyice güçleşti, ama gene de Boris’e yardım etmek için çabalamak gerekir. Kimse bir işe bulaşmak istemiyor. Hem... kadınlardan yana da şansı olmadı.” “Nasıl?! O sevdi kadınlarını. Şiirler yazdı onlara. Hem de en mükemmellerinden! Bir tanesi romanının bir parçası bile oldu
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.