Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

251 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
CİNSİYET EŞİTLİĞİNE GİDEN YOLDA BIR BASAMAK
Şu an kendimi hakikate, eşitliğe çok daha yakın hissediyorum kendimi çünkü Kadınların En Güzel Tarihi'ni okudum, çok şeyden ders aldım. Şu an incelemesini okuduğunuz kitap Kadınların en eski çağlardan günümüze kadar bulunduğu sosyal, siyasi ve dini ortamlarda gördüğü haksızlıkların, tavırların ve de toplumsal, cinsel ve dini baskıların tarihini anlatmaktadır. Şu kadarını tüm benliğimle söyleyebilirim ki Kadınların En Güzel Tarihi'ni okumadan yapılan, desteklenen Feminizm eksik, sakat ve belki de mücadeleye dolaylı bir yoldan engel olmaktadır. Her kaliteli feminist insanların, sözün daha doğrusu cinsiyet eşitliğini savunan insanların bu kitabı okuması zaruridir. Birkaç alıntı paylaşarak incelememi çokta uzatmadan kısa ve öz tutmak isterim. "Bütün sistem kadınların kendilerinin daha aşağı olduklarını içselleştirmelerine dayalıdır. Bütün eski toplumlarda kadınlar anne olarak, özellikle de erkek annesi olarak takdir görmüşlerdir. Sadece kızları olmuşsa, çoğunlukla hiç çocukları yokmuş gibi sayılmıştır. Erkek anneleri her zaman kız annelerinden daha üstün bir konumdadır. Günümüzde hâlâ, kendinden emin ve 'özgürleşmiş' kadınlar bile kız yerine erkek annesi olmak istemektedirler. Kadınların kendilerinden bekleneni bu şekilde içselleştirmeleri çok eski zamanlardan bugüne kadar gelmiştir ve bu içselleştirme mutlaka çok küçük yaşta kızlara da aktarılır. " "Eskiden bazı toplumlarda genellikle biri erkek biri kız çift yumurta ikizleri sorun oluşturuyormuş; bazı kültürlerde bunların tehlikeli yaratıklar olduğu inancı hâkim olduğundan, ikizlerden biri, genellikle de kız olan öldürülüyormuş. Bununla birlikte kız çocuklarına iyi davranan toplumlarda bile ayrımcılık kendini gösterir. Yaşamı boyunca ortaya hiçbir şey koymamış olsa bile, erkeğin üstünlüğü, zorbalığı, kendinden eminliği, ne kadar başarılı olursa olsun bir kadından daha değerli bulunur." "Bedenler, erkek ve kadın bedenleri birbirinden farklı görülür. Erkek bedeni bir fatih, bir savaşçıdır: Dünyayı zapt eder, güçle veya kurallarla egemenlik kurar. Yalnızca etten ibaret değildir. (...) Oysa klasik felsefede kadın bedeni küçümsenir, yalnızca üreme, besleme ve yaşamı korumayla sınırlı olduğu düşünülür. Burada tensel, neredeyse hayvansı bir niteleme söz konusudur. Bu geleneksel bakış açısına göre erkek hayvan değildir ama kadın biraz öyledir!"
Sylviane Agacinski
Sylviane Agacinski
Kadınların En Güzel Tarihi
Kadınların En Güzel TarihiMichelle Perrot · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020484 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.