Güneş bir bulutun ardına gizlenmişti, hakikat bir yalanın ardına, güzellik bir çirkinlik vehminin, iyilik kötülüğün ardına gizlenmişti. Yaşadığımız dünya bulutların, silüetlerin, karartıların, yalanların, korkuların, canavarların, çirkinliklerin, adaletsizliklerin, huzursuzlukların, kötülüklerin daha birçok şeyin dünyasıydı. Cam gibi açık gökyüzüne, belirgin suratlara, aydınlıklara, gerçeklere, sevgilere, şirin yaratıklara, estetik hislere, herkesin insanca yaşayışına, kimsenin kimseden korkmayışına, iyiliğin yalnız kendiliğinden var oluşuna ait dünyaya cennet demiyor muyduk? Cennet de ya geçmişte yaşanmıştı kafamızda veya gelecekte yaşanacaktı. O halde cennet dünya dönmeden önce mümkün olabilecekti, öyle mi? O halde hareket cehennem demekti, öyle mi? O halde yaşadığı devirde mutlu olan kimse yok, öyle mi?
Sayfa 211Kitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.