Büyük umutlarla elime alıp okumaya başladığım bu kitap tek kelimeyle "hayal kırıklığı"...
Maalesef Schopenhauer'ın kadına olan bakış açısı tamamiyle kadını ezici ve erkeğin denetimi altında bir çerçeve çiziyor.
Alman filozoflarından alışkın olduğumuz faşizan bir tavırla kadına olan bakış açısını dile getiriyor Schopenhauer.
Günümüz kadın değeri üzerine bu kadar gelişmeler yaşanırken bu tarz bir kadına bakış açısı açıkça rahatsız edici bir durum.
Aşka olan bakış açısında ise tekrar kadın ikinci bir plan atılıyor. Aşkın temel subjesi erkek ve onun aleti de kadın olmuş oluyor. Aşkın kötü karakteri kadın, ihanet eden kadın... Kirli erkek zihniyetinin bu kadar meşrulaştırılması olağan olamaz.
Üzülerek belirtmek isterim ki tavsiye etmediğim bir kitap.