" Saygıdeğer Frolayn! Beni hiç mi hiç hatırlamıyor oluşunuz ihtimaline karşı-ki bu çok mümkün-kendimi bir kez daha tanıtayım: adım Franz Kafka. . " Prag, 20 Eylül 1912 5 yıl devam eden yazışmalar Kafka'nın kendisinden 4 yaş daha genç olan Felice ile Bir Yaz akşamı Max Brod'un babasının evinde tanışmasının ardından 1912 Eylül'ünde başlıyor. Daha sonra mektuplarımızın baş kahramanı, 20 Eylül 1912 tarihindeki bu mektubu gönderiyor. Böylece uzun, sıkıcı, bunaltıcı, hayattan bezdiren bir mektup aşkı da başlamış oluyor. Evet Franz Kafka'yı seviyoruz ama insan kendini Felice Baur'in yerine koyunca, "yahu adam bir karar ver "demeden yapamıyor. Anladığımız kadarıyla, Franz Kafka, sürekli ilgiye muhtaç bir insan olduğundan, Felice'nin açık aralıklar ile yazdığı mektuplar onu sürekli soğutuyor. Her seferinde "neden bugün mektup yok?" diye sorup, bu mektupların kendisi için öneminden bahsediyor. Sonra nişanlanıyorlar ve nişanı bozuyorlar ve bir daha nişanlanıyorlar. . Nişanlı oldukları süre içerisinde Kafka Julie diye biriyle tanışıyor ve aynı zamanda onunla da aralarında bir aşk gelişiyor. . Derken bu böyle bir küs bir barış Kafka'nın Tüberküloz hastalığını öğrendiği 1917 yılı Eylül'üne kadar devam ediyor. "Canım, ne bir bahane ne de ağırdan alınan bir ifşaat var, sana karşı hele hiç. Tek bahanem, ancak bugün yazıyor olmam. Susmam senin susmandan dolayı değildi... Fakat suskunluğumun sebebi: sana yazdığım son mektuptan iki gün sonra, yani tam 4 hafta önce geceleyin 5 civarında ciğerlerimden kan geldi. Gırtlağımdan boşalırcasına bir şiddette, 10 dakika ya da daha fazla sürdü, hiç bitmeyecek sandım... " (Prag, 9 Eylül 1917) Bundan sonrasında ise, iki mektup var. Kafka; kasvetli düşünceleri ile, melankolik yapısı ile, gereksiz hassasiyetleri ile, kendisini, partnerini, dostlarını ve ailesini yıpratan, onların hayatını (keza özellikle hayatındaki kadınların) zehir eden bir adam. Kafka gibi olmayın. İnsanları sürekli avucunuzun içinde sıkmayın, onlara kendilerini yetiştirmeleri için, hayattan Tad almaları için imkân verin. "Ben sana zarar vereceğim, en çok sana zarar vermeliyim, bundan zevk alıyorum . . " gibi söylemlerde bulunmasına rağmen, Felice bu adamla diyaloğu halen devam ettiriyor. Evet masumiyet içeren bir mektup aşkı, artniyet yok, elde etme çabası yok. . ama onu incitmekten, üzmekten, zarar vermekten zevk almak var. . İlelebet Nişanlı Franz Kafka; senin gibileri kadınların yanına yöresine yakınlaştırmamalı. Keşke senin ve Felice'nin kentinde postacı olsam da, yazdığın her mektubu büyük bir zevkle yırtsam, yaksam, parçalara bölüp atsam. . Ama dürüst olmalıyım ki mektupların edebi değeri çok yüksek. Sağlıklı bir ilişki olmamasına rağmen duyguların ifadesi güzel. 700 küsür sayfalık bir kitap, diğer kitaplarınızın arasına serpiştirerek okursanız sizi çok fazla sıkmayacaktır. Keyifli okumalar. .

Felice'ye MektuplarFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2016643 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.