Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tutunamayanlar
Sanma ey dilber şu kurban ettiğim tek can değil Kırma gönlüm sırça camdır porselen fincan değil Aşk-ı İrem’den düşüp çöller aşan Tarık benem Gözlerimden kan sızar inci sedef mercan değil Ölmeden girmek ne mümkün bağ-ı İrem semtine Can verem dersem inanma can bu patlıcan değil Çeşm-i fettânından ilhâm alsa şâir olma mı Yoksa bu İlhan perîsi şi’re heyecân değil Lütfiyâ bitmez gazel söylerdim aşk uğruna ben Kafiyem bitmiş tükenmiş son sözüm cancan değil Hûri misin aşkının emsâli bedel yok mudur Bağ-ı İrem içre senden başka güzel yok mudur Çeşm-i fettânınla düştüm çâh-ı aşka çarnaçar Ah çeküp çıkarmaya bir ojesiz el yok mudur Kûy-i cânândır deyû yattım kapında kaç gice Buz kesildim bildiğin bir hoşça otel yok mudur Sormadın hiç aj mısın çıplak mısın ey dost deyû Bir simit bir çay için hiç cepte papel yok mudur Derd-i aşkından mezarlıklarda kaldım bîvefâ Ölmeden öldürdü aşkın artık ecel yok mudur Lütfiyâ gelmezse ilhâm uydur uydur diz ipe İlhan abi, heybene bak başka gazel yok mudur
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.