Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
İHSAN OKTAY ANAR- YEDİNCİ GÜN-iletişim yayınları,240 sayfa-roman kitap yorumuna başlamadan önce ilk belirteceğim özellik, romanın bir tanzimat dönemi romanı dil ve anlatımı niteliği taşıdığıdır. romanın üçte biri arapça-farsça sözcük ve tamlamalardan oluşuyor. yazarın bunu niçin yaptığını bilmiyorum. ancak okumayı zorlaştırdığı kesin.örnek: sâyepüş, çırağpa, evrad, ferace, mastori, çakşır, sefire, mekrühane, yestehle, kadana.... ihsan oktay anar romanlarında dikkatimi çeken temel unsur, yazarın bir rüyada yazıyor gibi olmasıdır. rüyaların örgüsel olarak akışkan ancak tematik olarak kopuk, kesik geliştiğini bilirsiniz. gerçeklik ve gerçeküstülüğün de rüyada iç içe geliştiğini, olaylardaki mantıki dizilişin, kronolojik akışın gerçek hayata uygun gelişmediğini de bilirsiniz. işte ihsan oktay romanları da böyledir. gerçek ve gerçeküstünün iç içeliği, tematik kopukluk (ancak bu kopukluğu ihsan oktay anar, ortak bir imge yaratarak gidermeye çalışıyor ki bana göre bu yeterli olmuyor.)ancak olaylardaki akışkanlık, okuyucuda yarattığı takip etme, izleği zihninde sürdürme duygusu rüyanın o çarpıcı, bazen sarsıcı ve etkisinde bırakma özelliğini romanına taşımayı biliyor. roman üç bölümden oluşuyor: baba, oğul, hayalet. İlk bölüm zeki, üç kağıtçı ve bencil biri olan ihsan sait'in sadece fotoğrafını ve mektubunu görerek aşık olduğu prensese ulaşmak için kendisini geleceğe götürecek zeplini yapma hikayesini anlatıyor. ikinci bölüm ilkinden yaklaşık on yıl sonra osmanlı devleti'nin sancılı bir dönemine denk geliyor. burada da bir genç erin sarıkamış'taki savaş tecrübesi aktarılıyor. son bölüm ise cumhuriyetin ilk yıllarında, 1934'te istanbul'da geçiyor. ihsan sait'in hayaleti geleceğe ulaşıyor, kamil insanın bulunması çabası sırasında yaşananlar anlatılıyor. kamil insan amil zula'nın ise başına çeşitli işler geliyor. (bu arada amil zula isminin emile zola'dan bozma olduğu değerlendiriliyor. sanırım ihsan oktay anar bu romanda epeyce bir alegori kullanmış ki bunlar isimler ve olayların tahrifiyle sağlanmış.örnek vermek gerekirse, şunları not düşebiliriz: paşaoğlu: padişahla akrabalığı bulunan dinle arası hiç olmayan ama kendini ilme fenne adamış bu adamın prens sabahattin’den esinlenilerek yaratıldığı iddia ediliyor. tekvin: yaradılış demek. eski ahitteki kitaplardan ilki. dünyanın ve insanın yaratılmasını anlatıyor. emile zola: Kitabın kahramanlarından biri olan amil zula'ya adı çok benzeyen bu fransız yazar ve düşünür yahudi olduğu için askeri mahkemede haksızlığa uğrayan yüzbaşı dreyfus'u savunmuş ve Fransız devlet başkanına hitaben "itham ediyorum" başlıklı bir makale kaleme almıştır. kıtmir: yedi uyurlar kültündeki yedi uyurlardan biri olan çobanın köpeğinin adı. als ikh kan: “als ich kann”a benzetip herhalde elimden geldiği kadar anlamında düşünülmüş. ortaçağ'da eser sahiplerinden bazıları alçak gönüllülüklerinin timsali olarak eserlerini “yapabildiğimin en iyisi” anlamına gelen bu kalıpla imzalarmış. kitap bu cümleyle bitiyor. ihsan oktay anar, bu romanı için sıkı bir tarih çalışması yapmışa benziyor. ayrıca sağlam cümle yapısı, özenli sözcük seçimi, olay akışındaki girift ancak pekişmiş doku romanın bir bütün olarak yoğun bir emeğin, terin sonucu olduğunu gösteriyor. romanla ilgili eleştirilere de değinmek gerekirse, eleştirilerin iki biçimde geliştiğini söylemek mümkün. birinci grup yoğun alkış ve övgü grubu. ikinci grup ise romanın ne anlattığının belli olmadığını belirten gruptur ki bu grup birinci grubun da övgü dışında romanının anlamıyla ilgili bir şey söyleyemediğini belirtiyor. yazar da romanın son paragrafına, romana dair gelebilecek eleştirileri öngörerek bir cümle eklemiş. '' ...insan-ı kamil'i ona olan özlem ve gıptasını, dünyada olup bitenleri bir bir yedi kişiye yazdırdı. yazdırırken muhterisleri de düşündü ve bu kitabındaki kusurları, rastlayınca sevinip tatmin olsunlar diye onlara sadaka olarak verdi. allah kabul etsin! o, bütün rızklara kefildir, umulur ki doyarlar.'' sonuç: ihsan oktay anar severlere ve sıkı bir anlatımın nasıl olabileceğini merak edenlere tavsiye edilir.
Yedinci Gün
Yedinci Günİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20163,763 okunma
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.